Kaynağını Ortodoks Kilisesinden alan Kart-vel-ist propagandanın ve onun, (Kart olmadığı halde) aslını, türediği atasını inkar pahasına ülkemizdeki militanlığını üstlenenlerin, zaman zaman kullandıkları hezeyanlardan biri de “zorla” Müslüman olduğumuz safsatasıdır. Elbette bu hezeyan basit bir şekilde tutmayacağından, ırksal hisler (yani şövenist argümanlar) de işin içine katılmakta ve Osmanlıların (Osmanlı ırkı ifade etmediği için çoğunlukla- Türklerin) bunu yaptıkları söylenmektedir.

 Kartvel misyonerlerce bu, Acaristan’daki Müslüman Halka yönelik kullanılmakta ve “sizin atalarınız Hıristiyandı, Osmanlı (Türkler) geldi, sizi zorla Müslüman yaptı, eski dininize geri dönün” gibi sözlerle (TRT-1'de Komşu Ülke Gürcistan-1) güya mantıksal açıklama getirilmektedir. Zaten Hıristiyanlık lehine oluşturulan psikolojik ve ekonomik koşullarla insanlar Hıristiyan olmaya, olmasa da öyle davranmaya zorlandıklarından, orası açısından aslında bu sözlerin çok da bir önemi bulunmuyor.

 Peki ülkemizde bunu dillendiren zavallıların amacı ne olabilir? Açıkça Müslümanlık, Osmanlı ve Türklük düşmanlığı yapıldığını tekrarlamaya gerek yok. Amaç ise, Kart-vel-ist propagandanın hedef alındığı kamuoyunun büyük ölçüde bu değerlere önem veriyor olması ve bunun bu propagandanın önündeki en önemli engel oluşturması. Onun için devamlı, bu değerleri geri plana itici ırkı öne çıkarıcı, (mesela “Gürcü ol da nerede ibadet edersen et”, ama bunu dedikten sonra da “aslın Hıristiyandı, zorla Müslüman oldun”, “gerçek Gürcü Hıristiyan olur” gibi saçmalıklar ), hatta o konuda bir bilgisizlik varsa bundan yararlanıp bu değerleri aşağılayıcı (mesela “O değer verdiğiniz Osmanlı Gürcüleri köle olarak alıp satıyordu”), yeri geldiğinde ise bu değerleri kendi amaçları için kullanıcı, özetle Kartvelist propaganda uğruna, başta aslını, bölgesini, tarihini, dinini, yaşadığı toplumu, yurdunu, onun değerlerini inkar etmek olmak üzere her yolun meşru sayıldığı ve kullanıldığı bir hezeyanlar ve aymazlıklar silsilesi. Tabi ki bunun bir kılıfı, şemsiyesi var; “Kültürel faaliyet (!)”.

 [Birinci not: Bir de “Türkiyeli Gürcülerin temsilcisi, sesi” deniyor. Bulunan her fırsatta Türkiye’ye, Müslüman Gürcülerin değerlerine giydiriliyor ve yine her fırsatta Kart-vel değerler yüceltiliyor, sonra da temsilciyiz, sesiyiz hayalleri kuruluyor! Hayal kurmak iyidir. Herhalde bu hezeyanlar içerisinde ancak bu şekilde akıl ve ruh sağlığı korunabilir].     

 Zorlama masalına gelince, yine şu soruları sormak gerekiyor (Müslümanlıkta dinde zorlama olmadığının temel kurallardan olduğunu tartışmayacağım). Madem zorla Müslüman yapıldı bu Halk, o zaman niye baskı yapıldı (Sovyetler çatısındayken) ve (bugün) yapılıyor, artık orada Osmanlı (Türkler) yok… Ülkemizde de özgür bir ortam var… O kadar özgür ki bu tip hezeyanlar dahi dillendirilebiliyor, adeta Müslüman mahallesinde salyangoz satıcısı gibi…

 Madem “zorlama olduğu için eski dine geri dönmek gerekir” deniyor, o zaman Kartveller (Hıristiyanlar) da putperestliğe (Pagan dinine) geri dönmelidirler. Çünkü aşağıdaki bizzat kendi tarih kitaplarından yapılan alıntılarda, insanların zorla, kılıçla Hıristiyan yapıldığı yazıyor. Putperestliğe dair ne varsa yok edildiği söyleniyor. Muhtemelen bahsedilen hezeyanları da bu tarihi bilgileri Müslümanlığa uyarlayarak üretiyorlar. Yani, “biz putperesttik, zorla Hıristiyanlaştırıldık, putperestliğe dair ne varsa yok edildi, o zaman Müslüman olmada da aynı şey olmuştur, Osmanlı bütün kiliseleri yıkmıştır” gibi kendinden menkul hezeyanlar ortaya çıkıyor. Sonra da Osmanlının yıktığı, yok ettiği (!), yani olmayan kiliseler onarılsın diye girişimlerde bulunuluyor!

 [Bir not daha: Ondan önce Müslümanlığı özerklikle garanti altına alınmış topraklarda, Müslüman mahallelerde kiliseler dikiliyor (önce kilise dikiliyor ki daha sonra “eski dininize dönün” diye zorlayacakları insanların gidecekleri yer bulunsun!), sınır girişinde Caminin gözükmesinden rahatsız olup, olur olmaz yerlere haçlar yerleştiriliyor (haçlı bayrağı konusuna girmeye hiç gerek yok!), sonra da güya tarihi topraklara sıra gelip, onları onarın denilebiliyor! (herhalde onlara da buradaki zorla Müslüman yapılanlar gidecek (!)].

 Yüzsüzlüğün, pişkinliğin böylesine denilebilecek bir şey yok.

  Gürcistan Tarihi Kitabından Alıntılar

 [Son not: Alıntılarda anlatılan tarih esasen Kartlara ilişkin tarih olup,  Gürcistan deyimiyle Kart Krallıkları, Gürcü kelimesiyle ise çoğunlukla Kart kabilesi kastedilmektedir].

 Kartli’de Hıristiyanlık dininin devlet dini olarak kabulü ve ilanı