MSN : Yazmamiş Yaş : 49
Mesaj sayısı : 14 Giriş sayısı : 1789
|
Gürcistan’a bağlı bir Özerk Cumhuriyet olan ve özerkliği Kars Antlaşması gereği Türkiye Cumhuriyeti’nin garantörlüğü altında bulunan Acaristan’da, 1920’li yıllardan beri Müslümanlara karşı uygulanan dini baskılar halen devam ediyor ve Hıristiyanlaştırma faaliyetlerinde artış gözleniyor.
400.000 civarında nüfusu olan ve yaklaşık bu nüfusun % 70’i Müslüman olan Acaristan’da halkın dini görevlerini yerine getirmede pek çok sorun yaşadığı ifade ediliyor. Bugün Acaristan’da Kurban veya Ramazan Bayramı’nda misafirlere şarap ikram ediliyor, bir çok yerde domuz eti yeniliyor. Halk Müslümanlık ve Hıristiyanlık arasında bocalıyor.
Gürcistan yönetimi, misyonerlik faaliyetleri kapsamında Müslüman halka; atalarının asıl olarak Hıristiyan olduğu, Gürcistan’da Yunanlılar ve Rumların yüzyıllardır Gürcüler ile birlikte sorunsuz yaşamalarının arkasında Ortodoks birliğinin bulunduğu, Hıristiyanlığı seçmeleri halinde istedikleri bir Avrupa ülkesine gidebilecekleri vaat ediliyor ve din değiştirmenin cazip hale getirilmesi maksadıyla iş garantisinin yanı sıra, kişi başına 3.000 Dolar teklif ediliyor.
Gürcistan yönetimince, Müslümanlar hedef alınarak sürdürülen dini propagandanın, Acara Özerk Cumhuriyeti topraklarını doğrudan merkezi yönetime bağlayarak “Büyük Gürcistan” planını gerçekleştirme çerçevesinde, Acara halkını asimile etmeye yönelik olduğu ifade ediliyor.
Papazlardan Cennet Vaadi Çeşitli köylere giden papazlar, köylerdeki Müslümanlara para vererek, boyunlarına haç takıp, günahlarından arındıklarını belirterek, cennete gideceklerini söylüyorlar. Halkın ekonomik sıkıntısı nedeniyle maddi menfaat karşılığı Hıristiyanlığı kabul etmelerini sağlayan papazlar, bazılarını Tiflis’e götürüp televizyon programlarında “Kendilerinin Müslüman olduğunu ama çocuklarının Hıristiyan olmasında bir problem olmadığını” söylemelerini sağlıyor. Gürcistan genelinde yayın yapan televizyonlar, Hıristiyanlığı seçenlerin katıldığı dini törenleri sürekli yayınlayarak Hıristiyanlık propagandası yapıyor. Diğer taraftan, Kilisenin Hıristiyanlık propagandaları çerçevesinde toplu vaftiz törenleri gerçekleştirilerek, halkın din değiştirmesi sağlanıyor.
“Haçlı Bayrak İstemiyoruz” Gürcistan’ın başkenti Tiflis’te, 20 Nisan 2005 günü parlamento binası önünde toplanan Gürcü muhalefetin bir grubu, Gürcistan Devleti’nin beş haçlı bayrağını, katoliklerin sembolü ve haçlı seferlerinde Ortodoks ve Müslümanlar’ın kanını akıtan haçlı şövalyelerinin bayrağı olduğu gerekçesiyle protesto etti. Mitingde bir konuşma yapan eski Gürcü Milletvekili Aleksandre Jgenti, “Bu beş haçlı bayrak, Gürcü halkının bayrağı olamaz. Haçlı seferlerinde masum Ortodoks ve Müslümanlar’ın kanlarını akıtan haçlı ordularının bayrağı, nasıl bizim Ortodoks Gürcüler’in bayrağı olsun? Beş haçlı bayrağını protesto ediyoruz. Ortodoks Gürcüler için bu bayrak kabul edilemez” diye konuştu.
Maradit Köyünde 80 Yıl Sonra Ezan Duyuldu Gürcistan’ın Acara Özerk Cumhuriyeti Batum aşağı Maradit Köyü’nde Rus işgalinden sonra ambar olarak kullanılan Osmanlı Camii’nde Sarp Sınır Kapısı’nın açılması sonrasında ilk ezan sesi Türk vatandaşlarının çabalarıyla 22 Nisan 2006 günü semaya yükseldi. Batum Aşağı Maradit Köyü, Rus işgalinden sonra Çoruh Nehri’nin sınır olarak belirlenmesiyle ikiye bölündü. Köyün Batum tarafında kalan bölümündeki Türk Camii yıllarca ambar olarak kullanıldı. Sınırların açılması sonrasında bina tekrar camiye çevrildi. Akraba ziyaretine gidenlerin gezdiği camide içeride gizli okunan ezan, yapılan onarım sonrasında açıktan okunmaya başlandı. Borçka’dan Maradit’e giden İsmail Aydın, her türlü riski göze alarak ezan okudu. Ezan okunmasıyla duygulanan vatandaşlar, tekrar tekrar dinleyerek, yıllar sonra ezan okunmasının mutluluğunu hep birlikte paylaştı.
Köyde ezanın sürekli okunması için Borçka’ya kursa gelen ve Türk ismini alan Bayram (Tamas) Didmanidze’ye Maraditli vatandaşlar aralarında yardım toplayarak maaş ödemeye başlandı. Batum’da ezan okuyan İsmail Aydın, “Muratlı’da ezanı dinledikten sonra kulağımızı Batum’daki ezan sesine çeviriyoruz ve can kulağıyla dinliyoruz ve çok mutlu oluyoruz. Tabii bu mutluğumuz Batumlu hocamızın sayesinde oldu. Batum’da akrabalarımı ziyarete gitmiştik. Ambar olarak kullanılan camiyi görünce buna gönlüm razı olmadı. Küçük bir onarım yapıp, hoparlörleri dışarı astık. Allah’ın izniyle okuduk ve o gün bugün ezan sesini Bayram Didmanızdze devam ettiriyor.” dedi.
Karşı taraftan ezan sesini dinlemek için Türkiye’ye gelen Didmanidze de, Muratlı’daki akrabalarıyla birlikte Maradit’te vekil olarak tayin ettiği arkadaşın ezan okumasını dinledi. Bayram (Tamas) Didmanidze, ezanın açıkça okunmasından büyük mutluluk duyduğunu ifade ederek, vesile olanlara teşekkür etti. Didmanidze, bir ezan da Türkiye topraklarında okudu.
Öte yandan caminin iyi bir onarımının yapılması ve minare yapımı için iş adamlarından ve hayırseverlerden yardım talebinde bulunan Maraditli vatandaşlar, bu eksiklerin tamamlanması durumunda ezan sesinin bir daha susmayacağını ifade etti.
Avrupa Konseyi’nden Gürcistan’a Ahıska Türkleri Uyarısı Konseyi Parlamenterler Meclisi, Gürcistan’ın Avrupa Konseyi karşısına aldığı yükümlülüklerin yerine getirmesi gerektiğini hatırlattı. Konsey, Gürcistan’dan, Ahıska Türkleri’nin geri dönüş sürecinin hızlandırılması ile ilgili hukuki ve siyasi mekanizmaların oluşturulmasını da istedi.Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Ocak 2005 tarihli, Gürcistan hükümetime yöneltilen eleştirileri içeren raporunda, Acara Özerk Cumhuriyeti’nin statüsü belirlenmesinin yanı sıra Abhazya ve Güney Osetya anlaşmazlıkları çözülmesi sürecinde ilerlemesi gerektiğine dikkat çekildi.
http://www.digimedya.com/Content/News/145560.aspx http://www.dunyagundemi.com/ydg/index.php?option=com_content&task=view&id=427&Itemid=64 -------------------- .. |