Ana sayfa

Kültür&Edebiyat

Düşünce&Yorum

Haber&Kritik

Linkler

Sizden Gelenler

Ziyaretçi Defteri

Müzik

Forum

Dosyalar

Video

Üyeler

English qarTuli

İletişim
Bugün : 27 Nisan 2024   
 
 
Forumdaki Son cevaplar : Anayasalara Göre Türk Kavramı..(admin) Gürcü Kavramı..(-) Tarihi ve Sosyolojik Olarak Türk Kavramı..(-) Lozan Andlaşmasına Göre Azınlık ve Türk ..(admin) Yeni Osmanlıcılık ve Acaristan..(-) Cami-Kilise Onarım Anlaşması ve Kartvel ..(-) Sarı Gelin, Gürcü Kralının Kızı..(-) Artvinin Rus, İngiliz ve Kartvel İşgalin..(artvinli) E Harfi..(-) D Harfi..(-)
Giris Yapınız veya Hala üye değil misiniz ?
Kullanıcı Adı : Şifre : Hatırla :

      [ GAMARCOBA.COMForum ] [ Gürcülerin Kökeni Nereden Geliyor? ] [ Türk, Gürcü, Acar, Kartvel... ]           
aliarslan
[Yönetici]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 48
Mesaj sayısı : 70
Giriş sayısı : 276

Bu konu ziyaretçi defterindeki mesajlar dolayısıyla açıldığı için ordaki mesajları sırasıyla aktarıyorum:

Yazan : yusuf   Mail : yusufcv@yahoo.com
26.01.2006 1:16:52 PM
öncelikle tüm artvinli hemşerilerime ve tabiki de gürcü hemşerilerime de selamlar olsun.bende artvin şavşatlı bir gürcüyüm ve gerçekten merak ettiğim bir soru ver ve eğer gerçekten bu konuda bilgisi olan insanlardan bir cevap alabilirsem sevinicem.ben geleneklerine bağlı bir insanım bu yüzden gerçekten kendi adıma kökümüzün nerden geldiğini çok merak edeiyorum.Gerçekten Gürcümüyüz Yoksa Türkmü.yoksa gürcülerde Türklerin bir kolumu.bu konuda bilgi verebilecek olan arkadaşlarıma şimdiden teşekkürler

Yazan : özgür ocak   Mail : emurr_16@hotmail.com
27.01.2006 1:13:10 AM

gürcü veya yerli farketmez önemli olan artvinin havasını solumuş olmak,hepinizi seviyorum,sizler türkiyenin en dürüst en bilgili en saygıdeğer insanlarısınız.iyi günler.bu vebunun gibi siteleri hazırlayanlarda allah razı olsun.

Yazan : gonenliyim   Mail : mehmetaydin_1@hotmail.com
27.01.2006 8:02:48 AM
Bu mesajım yusuf kardeşime cevaben yazıyorum..gerçekten gürcü olup olmadığımızı merak edip soruyor..Biz kendimizi gürcü olarak bildik ve öylede kabul ediyoruz..Eğer daha çok gerilere gidersek Hz.Adem A.S. dayanır kökümüz..imistin meti merak nu içebi zmavo

Yazan : Ali Arslan   Mail : aliiarslan@hotmail.com
27.01.2006 1:15:30 PM
Gürcülerin kökeni nereden geliyor sorusu ve buna verilen cevaplarla ilgili kişisel olarak şunu söyleyebilirim. Bu bir tarih meselesidir esasında, ancak bunun kesin ispatını yapmak mümkün değildir. Kökene indiğimizde ve konuya dinsel açıklama getirdiğimizde, gönenli arkadaşımızın dediği gibi Hz. Ademe veya tufan sonrası için Hz. Nuha kadar gitmemiz gerekir. Ayrıca ırkın öneminin ne olduğu da sorgulanmalıdır. Gürcüler ırk olarak Türk ırkından ayrı olabilir (Hz. Nuhun oğullarından türemiş olabilirler). Ama önemli olan kültürel özellikleridir, bunların benzeşmesi ve kaynaşmasıdır. Özellikle Acara ve çevresinde veya genel olarak Kafkasyada Kıpçak Türklerinin yaşadığı ve burada bir karışmanın (gerek ırksal gerek kültürel) olduğu bir gerçektir. Acara çevresinin müslümanlığı kabul etmesi kültürel farklılaşmaya yeni bir boyut eklemiş, Müslüman Türk kültürüyle olan kaynaşmayı artırmıştır. Bu nedenle sosyolojik olarak Acaralılar adeta ayrı bir millet olmuş (bu ayrışma bazılarınca Acarlar şeklinde ayrı bir ırk şeklinde yorumlanmıştır ki ırksal karışma dikkate alındığında haklılık payına sahiptir) ve diğer gürcülerden (o nedenle çoğunlukla bunlar, kartvel olarak nitelendirilir) ayrılmıştır. Bu konuyu forum sayfasında tartışmayı öneriyorum. Buradaki mesajları oraya da aktardım. Hatırlatma: Forum sayfasında yazı yazmak için site üye olmak gerekiyor. Sağdaki panelden kolayca üye olunabilir.

 


--------------------
Ali Arslan
27.01.2006 1:27:36 PM
   
q

artvinli
[Forum Yöneticisi]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 44
Mesaj sayısı : 23
Giriş sayısı : 42

Nuhun üç oğlu vardı.

Biri yerinde kaldı, "Sami" ırkını oluşturdu, Afrikalılar onlardan ayrılmadır.

Biri batıya gitti "Arı" ırkını oluşturdu, Cermenler onlardan ayrılmadır.

Biri doğuya gitti "Sarı" ırkını oluşturdu, Moğollar onlardan ayrılmadır.

Kuzeyde Moğollarla Cermenler karıştılar İskitler oluştu.

İskitlerle Cermenler karıştı Slavlar oluştu.

İskitlerle Moğollar karıştı Türkler oluştu.

M.S. 1000 yılına kadar Slav ve Türkler birbirleriyle evleniyor ve karışıyorlardı. Değişik kabileler oluşmuştur.

Güney Kafkasya’da yaşayan Kartlar, Tevratta Keltler olarak geçer, en eski kavimdir. Türk Slav karışımıdır.

Kartlar daha çok Slavlardan, Acarlar daha çok Türklerden oluşmuştur.

Şavşattaki Çinçavatlar, Çindeki Çavatlardan gelmedirler. Bunlar kendilerine Acar diyorlar. Acar Türkçedeki becer kelimesinden dönüşmedir. Gürcüce vacar, tüccar demektir. Arapçadaki ticaretin aslı "vicare"dir. Çakal demektir.

M.S. 1000 yıllarında Türkler Müslümanlığı, Slavlar Hıristiyanlığı kabul ettiler. Aralarında evlenme de kesildi. Doğu Avrupa ve Kafkas Halkları ikiye ayrıldı. Türklere yakın olanlar İslamiyeti, Slavlara yakın olanlar Hıristiyanlığı kabul ettiler. Gürcülerden Kartlar Hıristiyanlığı, Acarlar ise İslamiyet’i kabul etti. Acarlar Batum civarında oturur.

Genelde Hristiyanlar "şvili" (oğlu), Müslümanlar "dze" (zade) soyadını taşır.


--------------------
..
06.03.2006 1:23:13 PM
   
qT
X

gurci
[Yeni Üye]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 44
Mesaj sayısı : 6
Giriş sayısı : 5

Gürcü oymakları arasında ilkel toplum düzenine geçiş

“Başka toplumlarda olduğu gibi Gürcü toplumu da ilkel toplum düzeni aşamasına ayak bastı.

Gürcülük Şuuru

Gürcü toplumu değişik kardeş topluluk elementlerinin katılımıyla meydana geldi. Kartvelien gruplar: Kratlar, Megreller-Ç’anlar ve Svanlar’dır. Bu gruplar kendi aralarında da birtakım boylara ayrılır. Kartlılar, <Kahlılar, Pşav-Hevsurlular, Mtiul-Mohevliler, İmeretililer, Guryalılar, Raçvelliler, Leçhumlular, Acarlar, Meshler, Cavahlar, Şavşlar, Klarclar Kartvel boyunu oluşturur. 

 


Not: Gurci'nin yaptığı alıntının kaynağı: Gürcüstan Tarihi, Başlangıçtan 19. Yüzyıla Kadar, Nikoloz Berdzenişvili,Simon Canaşia, (İvane Cavahişvili,s. 32, Sorun yayınları, Çeviren Hayri Hayrioğlu. İnternetten ise, "http://www.turkleronline.com/diger/gurculer/1-200/gurcu_6.htm" adresinden alınmıştır. Kitabın tamamı http://www.turkleronline.com/diger/gurculer/gurcu_anasayfa.htm adresinde mevcuttur. O nedenle ilgilenenler oradan bakabilir.

 Forum sayfasında uzun kopyala-yapıştır tarzı alıntılar yerine, kişisel görüşlerimizi yansıtmak veya bu amaçla kısa altılar yapmak, ayrıntı için link göstermek daha doğrudur.   


--------------------
genatsvalet!
01.05.2006 7:23:16 AM
   
qT
X

aliarslan
[Yönetici]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 48
Mesaj sayısı : 70
Giriş sayısı : 276

Gurci'nin yaptığı alıntıdaki, "Kartvelien gruplar: Kartlar, Megreller-Ç’anlar ve Svanlar’dır. Bu gruplar kendi aralarında da birtakım boylara ayrılır. Kartlılar, Acarlar, Meshler, Cavahlar, Şavşlar, Klarclar Kartvel boyunu oluşturur" açıklaması önemlidir. Bazı çelişkiler içerse de (örneğin, kartvelian grup deniyor, içinde kartlardan söz ediliyor, sonra kartlılar diye başlıyor, Acarlardan da söz ederek bunlar bu sefer kartvel boyudur diye bitiriliyor)  buna göre Kartlar ve Acarlar aynı grupta, fakat ayrı boylarlardır.

Artvinli'nin alıntısına baktığımızda, Moğollar+Cermenler=İskitler. İskitler+Cermenler=Slavlar. İskitler+Moğollar=Türkler. Slavlar+Türkler= Kartlar (daha çok slavlardan) ve Acarlar (daha çok Türklerden). Sonuçta Kartlar ve Acarlar, yine aynı grupta ama ayrı boylar olarak ortaya çıkıyor. 

Bir yazıda, bu halklar niye karışıyor, Hz. Nuh'da nerden çıktı diye itiraz edilmiş. Ama aynı yazar, çevirdiği kitapta "Leonti Mroveli’nin bakışıyla, Kafkas halkları Nuh’un oğullarından Yafet’in soyundan türemiştir" denmekte, karışan birçok halktan söz edilmektedir.
 


--------------------
Ali Arslan
12.05.2006 1:19:14 PM
   
qT
X

aliarslan
[Yönetici]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 48
Mesaj sayısı : 70
Giriş sayısı : 276

"Kart, Kartli" ile "Kartvel, Kartveli" kelimelerinin farklı anlamda kullanıldığı anlaşılıyor. Buna göre Kartlar, Acarlar gibi boylardan biridir. İlgili, ilgisiz tüm boyların kartvel, kartveli altında birleştirilmesinin kaynağının Hıristiyanlık olduğu yine bu kesim tarihçileri tarafından belirtilmektedir. 

 Kartvelilerin (dolayısıyla Kartvelliğin) Kökeni hakkında şu bilgiler veriliyor:

Günümüzde genel kabul gören görüşe göre Kartvelilerin (bunla birçok boy kastediliyor) ataları en eski çağlardan beri Kafkasya’da yaşamaktadırlar. Kartveluri (yani kartvelimsi, kartvelliği kabul eden) boyları, bugünkü Gürcistan’dan daha geniş bir coğrafyada yaşıyorlardı. Bütün Kartveluri boylarının yaklaşık dört bin yıl önce tek bir dil konuştuklarına ilişkin görüşler vardır. Daha sonra çeşitli nedenlerle bu dil birkaç diyalekte (lehçeye) ayrıldı. Bu diyalektlerin temelleri üzerinde Gürcü (Kartuli), Svan (Svanuri) ve Megrel (Megruli) dilleri gelişti (Bu cümledeki "Gürcü", kartli boyu için kullanılıyor). Bu üç dil, Kartveluri dilinden gelmektedir. Kartveluri boylardan tek bir Kartveli ulusunun oluşumu uzun bir süreçte gerçekleşmiştir. Bu oluşumda başka halklar ve boylar da yer almıştır. Onlar değişik nedenlerden dolayı Kartveli boylarının yaşadığı topraklarda bulunuyorlar ve zamanla Kartvelileşiyorlardı (Kartvelileşmek kavramına dikkat edilmelidir).

Kartvelliğin Hıristiyanlıkla bağlantısı, yani Hıristiyanlığın devlet (o dönemdeki anlamıyla devlet) dini ilan edilmesi:

IV. yüzyılda Kartveli ulusunun  tarihinde çok büyük ve çok önemli bir değişiklik gerçekleşti. Hıristiyanlık devlet dini ilan edildi.

 Hıristiyanlığın devlet dini ilan edilmesinin büyük bir önemi vardı. İlia Çavçavadze şöyle yazmıştır: “Hıristiyanlık, İsa inancının dışında, bizim için vatanımız Gürcistan anlamına geliyordu, Kartvelilik anlamına geliyordu…  Hıristiyanlık, yalnızca manevi açıdan değil maddi açıdan da kurtarıcımız oldu... Hıristiyanlık bir harç gibi bizigibi bizi bir arada tuttu ve güçlendirdi… Hıristiyanlık, vatanın ve ulusun muhafazasını ve korunmasını besledi”. (Alıntılar, Gürcistan'da ders kitabı olarak okutulan, dolayısıyla resmi tarih ideolojisi olarak sunulan Gürcistan Tarihi kitabının (Merab Vaçnadze, Vahtang Guruli, Miheil Bahtadze) Türkçe çevirisinden yapılmıştır).

 Bütün bunlar, yaygın bir anlayış olan "Kartvel=Hıristiyan" düşüncesinin doğruluğunu teyit etmektedir. Dolayısıyla gürcü kelimesinin "günümüzdeki anlamı" (yani Müslüman, Hıristiyan, Yahudi vs. temelde gürcüce konuşan herkesi kapsayan anlamı) dikkate alınırsa (aslında gürcü kelimesinin de benzer bir tarihi anlamı vardır), kartvel kelimesinin gürcü kelimesine eşit olmadığı ortaya çıkar. Hıristiyan olan Gürcistan'ın kendini ve ülkesini Kartvel-Sakartvelo olarak ifade etmesi doğrudur. Ancak bu ifade Hıristiyan olmayan, dolayısıyla kartvel olmayan gürcüleri kapsamamaktadır.

 Acara'daki hali hazır Hıristiyanlaştırma (kartvelleştirme) faaliyetlerinin ve bölgeye İslamiyeti yayan Osmanlı (Türkler) aleyhine kin ve nefret dolu yalanların temelinde bir anlamda bu tarihi, dini, bugün için resmi uluslaşma ideolojisinin yattığı düşünülebilir. Çünkü Müslüman Acarlar, kendilerini kartvel olarak kabul etmemektedir.   


--------------------
Ali Arslan
22.05.2006 4:34:52 PM
   
qT
X

cveneburi0535
[Yeni Üye]



MSN : mustafayilmaz1956@hotmail.com
Yaş : 67
Mesaj sayısı : 3
Giriş sayısı : 57
Selam arkadaşlar biz gürcüyüz ve bunu ben izmirde gürcü kelimesini kimse bilmez ama ben herzaman gururla kıvançla GÜRCÜYÜM diyorum.kartvellerin nereden geldiği okadar önemli değil çveneburilerin kökenin neolduğu,bunlar tarihçilerin işi.Ancak ben acara gürcülerne baktığımda kültürünün canayakınlığı dürüstlüğü milliyetçiliği dindarlığına baktığımızda en yakın tarih osmanlı portresi görüyorum.Gürcistanın osmanlı hakimiyetine girmesiyle acaraya gelmiş olabiliriz yani osmanlı asıllı gürcü veya hazar türkü yani türk asıllı gürcü de olabiliriz sonuç itibariyle nadide bir toplum olduğumuzu gururla söyleyebiliriz
--------------------
my
02.06.2006 5:59:44 PM
   
qT
X

sweety17
[Yeni Üye]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 34
Mesaj sayısı : 2
Giriş sayısı : 10
selam arkadaşlar bende gürcü kardeşlerinizden sadece biriyim...köken konusuna gelince asllına bakarsanız pek bilgim yok ama bu bilgiler we kendi araştırmalarım sonucu bazı yargılara ulaşacagım inş. acar gürcüsüyüzz bizdee we gürcü olmak bana ayrı bir gurur weriyor;)
--------------------
>>>...GüRcü KıZı...>>>
12.12.2006 9:42:05 AM
   
qT
X

Mepe
[Yeni Üye]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 50
Mesaj sayısı : 4
Giriş sayısı : 19

Hepimiz Gürcüyüz, Hepimiz Kartveliz!

Gürcü Kültürünü yaşamak, yaşatmak, kendi öz dili olan Gürcü Dilini konuşmak isteyen Türkiyeli Gürcülerin şüphesiz ki diğer Türkiye vatandaşları ile birlikte normal bir hayat sürmekten, bulundukları her yerde devlete ve millete faydalı olmaktan ve devletin en iyi vatandaşları olmaktan başka bir isteği yok...

Yine Şüphesiz ki Türkiyeli Gürcüler Memleketten Anadolu Topraklarına gelirken Gürcü Kimliklerini, Gürcü Kültürünü ve Dilini Memlekette bırakmadılar, asla bırakmak istemediler...

Ancak yıllar geçtikçe Türkiyeli Gürcülerin Gürcülüklerinden rahatsız olan şoven, kafatasçı, ırkçı oluşumların Gürcülere yönelik faaliyetleri hissedilmeye, sesleri duyulmaya ve yaptıkları da iyice görülmeye başladı...

Bize göre şoven, kafatasçı, ırkçı faaliyetler doğru faaliyetler değildir ve dünyada bu tür şoven, kafatasçı, ırkçı faaliyetler hiç bir devlete ve millete hayır getirmemiştir. Elinde mezuro ile kafatası ölçenler ülkelerini ve milletlerini mahvetmişlerdir ve tek tip-tek-ırk hayalinde olanlar beyhude yere zaman tüketmişler, asla gerçekleşmesi mümkün olmayan saçma bir idealin peşinde koşmuşlar ve onun bunun tetikçisi olarak kullanılmışlardır…

Şüphesiz ki bir Ülkede Tek Tip-Tek Irk olmasını hayal etmek düşüncesi Hitlerci bir Irkçılıktır ve Bu tür Şoven ırkçılık sanılanın aksine toplumları birbirine küstürür, yabancılaştırır ve düşmanlaştırır. Farklı milletlerin bir arada saygı ve sevgi çerçevesi içinde yaşaması ile kültürlerin ve dillerin geleceğe intikal etmesi ise arzu edilmesi gereken ortak değer olmalıdır…

Şüphesiz ki Ahmet Özkan Melaşvili ve arkadaşlarının Çveneburi Dergisi ile başlatığı hareket Türkiye de Gürcü Kültürünün yaşamasını amaçlayan bir görev duygusundan başka bir şey değildi. Onların ne kadar haklı olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Kendilerine Gürcülerin kafasını karıştırmaya vakfetmiş bazı fahri Gürcü Asimilasyon gönüllüsü kişiler her geçen gün Gürcüler hakkında yalan bilgilerle dolu yazılar yazmakta, Gürcü Tarihini masa başında değiştirmekte ve çarpıtmakta, Gürcü Boylarının etnolojileri hakkında asılsız bilgiler vererek Acar-Kıpçak(!) Safsataları ile Gürcüler arasında fitne ve fesat oluşturmaya çalışmakta, çeşitli bahanelerden oluşan kendince sebeplerle Türkiye’de olmayan Gürcü Düşmanlığının tohumlarını atmakta ve meydanı boş bulmuş gibi "değneksiz" gezmekteler...

Türklerin Farsçadan Türk diline geçen bir kelime ile Gürcü dediği millete Gürcü milletinin kendisi Kartvel demekte. Tıpkı Türklerin yine Farsça ve Arapça bir kelime ile Yunan Dediği Millete Yunanlıların Kendilerine Hellas, Greek dediği gibi... Bu basit Gürcü-Kartvel kelimelerini bile çarpıtan Gönüllü kişiler Kartvel Milletini Gürcülerden ayrı ve farklı bir milletmiş gibi anlatarak Türkiye deki Gürcü Milletini Gökten birdenbire Zembile inmiş gibi göstermeye çalışmaktadır. Bunu yaparken de Gürcüstan lı Kartveller ile Türkiyeli Kartveller in din farklılığından faydalanmakta, din hassasiyetini suistimal ederek bir milleti kendi milletine düşmanlaştırmaya çalışmaktadır. Din farklılığının toplumların yaşam şeklini değiştirmesi normaldir ancak ait olduğu milleti değiştirdiğini söylemek mümkün değildir... Bu hiç bir vasfı olmayan kişiler Aynı şekilde 11. Yüzyılda Kafkasya ya göç ile Gelen ve 13. yüzyılda yine göç ile giderek kaybolan ve yaşadıkları süre içerisinde herhangi bir eser bırakmamış olan Kıpçakları 21. Yüzyılda Mesnetsiz ve dayanaksız olarak Gürcüler üzerinden hortlatmaya çalışmakta ve Kıpçaklar hakkında doğruları yazan Akademisyenlere Ates Püskürtmekteler...

Bu kişilerin amacı "çamur at izi kalsın" mantığından başka bir şey değildir ve yazdıkları yazılar tamamen masallardan, hikayelerden ve varsayımlardan ibarettir...

Gayri Etik ve beyhude işlerle iştigal eden bu kişiler kendilerine Tıpkı “Gürcüce Bir Kelimenin Bozulmuş Halini Kullananlar” Gibi Sahte ve Sanal Kıpçaklar Aramaktadır...

Biz Bu kişileri Kale almıyoruz ancak onlar ve yandaşları biliyorlar ki, gazetelerde Gürcüler aleyhine yazı dizileri yazanlar biliyorlar ki ve dünya alem biliyor ki, bilmeli ki; Türkiyeli Gürcüler diyoruz ki, diyeceğiz ki;

Hepimiz Gürcüyüz, Hepimiz Kartveliz!...


--------------------
Mepe
25.01.2007 10:45:03 PM
   
qT
X

aliarslan
[Yönetici]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 48
Mesaj sayısı : 70
Giriş sayısı : 276

Hepimiz vatandaş olarak, ulus olarak Türküz, bazılarımız etnik köken, yerel kültür olarak Gürcüyüz, ama hiçbirimiz Kartvel değiliz!

 Sn. Mepe, önce bir hususu belirtelim ki, sitemizde, doğrudan veya ima yollu hakaret içeren ifadelere hiçbir şekilde izin verilmemektedir, sert de olsa üslubun saygılı olması gerekiyor. Bu nedenle forumunuzdan aynen aktardığınız yazıda geçen bazı ifadeler düzeltilmiştir.

 Yazı içeriğine gelince, önce şunu belirtelim ki herkes adına veya belirli bir etnik grup adına, kesin yargılar içerecek şekilde konuşma alışkanlığından vazgeçmeliyiz. Evet belki bir hayal olarak, bu halk kesimi adına söz söylemek, onların temsilcisi gibi davranmak, onları bir yerlere angaje etmek isteniyor olabilir, bunun hayalleri kuruluyor olabilir. Ancak hayal aleminden uyanma zamanı gelmiştir, herkes kendi adına konuşmak zorundadır, genel adına ancak bir öneride, tavsiyede, çağrıda bulunabilir. Bu da kabul görür veya görmez.  

 Şimdi tek tek gidelim, kişisel düşüncelerinizi kişisel olarak değerlendirelim;

 Gürcü Kültürünü yaşamak, yaşatmak, kendi öz dili olan Gürcü Dilini konuşmak isteyen Türkiyeli Gürcülerin şüphesiz ki diğer Türkiye vatandaşları ile birlikte normal bir hayat sürmekten, bulundukları her yerde devlete ve millete faydalı olmaktan ve devletin en iyi vatandaşları olmaktan başka bir isteği yok...”

 Türk vatandaşı Gürcü kökenlilerin bahsettiğiniz anlamda bir dertlerinin veya ilave bir isteklerinin olduğunu sanmıyorum. Herkes gibi onlar da günlük yaşamlarında yerel kültürlerini yaşamakta, dillerini konuşmaktadır. Ortada normal-anormal değerlendirmesini yapmayı gerektiren, ayrıca bir talep konusu olacak bir durum zaten yoktur.    

 Yine Şüphesiz ki Türkiyeli Gürcüler Memleketten Anadolu Topraklarına gelirken Gürcü Kimliklerini, Gürcü Kültürünü ve Dilini Memlekette bırakmadılar, asla bırakmak istemediler...”

 Birincisi Türk vatandaşı, Türk ulusunun bir parçası olan Gürcü kökenliler, sadece Batum ve çevresinden göç edenlerden oluşmamaktadır, Batum’un sınırdaşı Artvin’de de aynı yerel kültüre sahip vatandaşlar yaşamaktadır. İkincisi göç edenler, göç zamanı itibariyle, yabancı bir ülkeden Osmanlıya göç etmediler, zaten Osmanlıya ait olan Batum ve çevresinden, yine aynı ülkeye ait bir başka bölgeye geldiler. Yani bu anlamda her yer onların memleketiydi zaten. Anadolu yabancı bir yer değildi. Aynı ülke topraklarında ve aynı yönetim altında yaşadıklarına göre Batumda kültürel olarak nasıl yaşıyor idiyseler, Anadoluda da öyle yaşadılar ve yaşıyorlar. Dolayısıyla kimliği, kültürü bırakıp bırakmama diye bir şey söz konusu değildir. Bırakılan sadece vatan toprağıdır.   

 Ancak yıllar geçtikçe Türkiyeli Gürcülerin Gürcülüklerinden rahatsız olan şoven, kafatasçı, ırkçı oluşumların Gürcülere yönelik faaliyetleri hissedilmeye, sesleri duyulmaya ve yaptıkları da iyice görülmeye başladı...”

 Böyle bir durumun söz konusu olmadığı açıktır. Aksine, aşağıda belirteceğimiz üzere göç edenlerden bazıları, yerel kültürlerini, kimliklerini bir tarafa bırakıp başka bir ülke adına faaliyetlere girişmeye başladılar, ülkemize, ulusal bütünlüğümüze zararlı faaliyetler görülmeye başladı. Bundan elbette rahatsız olunmuştur ve olunacaktır. Bu gibi durumlardan, başta bu kültürü normal bir şekilde yaşayan insanlar rahatsızdır. Elbette bu ulusa dahil diğer Türk vatandaşları da bu girişimlere gerekli karşılıkları vermiştir, verecektir. Bunu “ırkçı, şoven, kafatasçı” olarak nitelemek, yapılan zararlı faaliyetlere maske oluşturmak, bu zararlı faaliyetlere verilen karşılıkları akamete uğratmak için ileri sürülen sinsi, ama beyhude nitelemelerdir ve gerçekle de ilgisi yoktur.  

 Bize göre şoven, kafatasçı, ırkçı faaliyetler doğru faaliyetler değildir ve dünyada bu tür şoven, kafatasçı, ırkçı faaliyetler hiç bir devlete ve millete hayır getirmemiştir. Elinde mezuro ile kafatası ölçenler ülkelerini ve milletlerini mahvetmişlerdir ve tek tip-tek-ırk hayalinde olanlar beyhude yere zaman tüketmişler, asla gerçekleşmesi mümkün olmayan saçma bir idealin peşinde koşmuşlar ve onun bunun tetikçisi olarak kullanılmışlardır…

 Şüphesiz ki bir Ülkede Tek Tip-Tek Irk olmasını hayal etmek düşüncesi Hitlerci bir Irkçılıktır ve Bu tür Şoven ırkçılık sanılanın aksine toplumları birbirine küstürür, yabancılaştırır ve düşmanlaştırır. Farklı milletlerin bir arada saygı ve sevgi çerçevesi içinde yaşaması ile kültürlerin ve dillerin geleceğe intikal etmesi ise arzu edilmesi gereken ortak değer olmalıdır…”

 Eğer bunları samimi olarak söylüyorsanız buna diyecek bir şey yoktur. Ancak aynı düşüncelerin Gürcistan’da Kart kabilesinden, ırkından yola çıkılarak, onlarca farklı ırk ve kabilenin kimliğinin kabul edilmemesi, en önemlisi Türk vatandaşı Gürcülerin de kökenini oluşturan Acarların yok sayılması için de söylenmesi gerekir. Bu düşünceye göre Acarların, Abhazların, Osetlerin, Svanların, Megrellerin-Lazların Kart/Kartvel sayılması, hem de bunun bir vatandaşlığı çok aşan, tek ırk, tek kabile şeklinde ileri sürülmesi de şoven, kafatasçı, ırkçı bir yaklaşımdır. Oysa siz bunu benimsiyor, benimsemekle kalmayıp bir slogan halinde bunu Türk vatandaşı Gürcülere de servis ediyor, Kartveliz diyorsunuz. Sonra da ırkçılığı, şovenliği eleştiriyorsunuz. Tam bir bu ne perhiz bu ne lahana turşusu örneği!

 Şüphesiz ki Ahmet Özkan Melaşvili ve arkadaşlarının Çveneburi Dergisi ile başlatığı hareket Türkiye de Gürcü Kültürünün yaşamasını amaçlayan bir görev duygusundan başka bir şey değildi. Onların ne kadar haklı olduğu her geçen gün daha iyi anlaşılmaktadır. Kendilerine Gürcülerin kafasını karıştırmaya vakfetmiş bazı fahri Gürcü Asimilasyon gönüllüsü kişiler her geçen gün Gürcüler hakkında yalan bilgilerle dolu yazılar yazmakta, Gürcü Tarihini masa başında değiştirmekte ve çarpıtmakta, Gürcü Boylarının etnolojileri hakkında asılsız bilgiler vererek Acar-Kıpçak(!) Safsataları ile Gürcüler arasında fitne ve fesat oluşturmaya çalışmakta, çeşitli bahanelerden oluşan kendince sebeplerle Türkiye’de olmayan Gürcü Düşmanlığının tohumlarını atmakta ve meydanı boş bulmuş gibi "değneksiz" gezmekteler...”

 Evet ikinci büyük yanlışlığa veya kurulmak istenen hayale de bu vesileyle değinelim. Ahmet Özkan’ın faaliyetlerinin veya devamı olan derginin ve benzeri diğer faaliyetlerin, Türk vatandaşı Gürcülerle, onların kültürünü koruma-tanıtma ile doğrudan bir ilgisinin olmadığını, bizleri asla temsil etmediğini veya edemeyeceğini hem tarih hem de bugün göstermiştir, göstermektedir. Bir defa bu faaliyetlerin başladığı tarihlerde, sınırdaki insanların parmağıyla dahi işaret etmekten çekindiği Sovyet Rusya ve soğuk savaş dönemi vardır. Böyle bir ortamda bırakın sınırı geçip, Sovyet Rusyanın bir cumhuriyeti olan Gürcistana gitmeyi, dediğim gibi sınırdan öteye bakmak bile mümkün değildir. Hal böyleyken, alelade bir vatandaş kalkıp, bir yerlerden aldığı bilgi ve belgelerle ulusal bütünlüğe karşı olduğu değerlendirmesi yapılan birtakım faaliyetlerde bulunacak! Bu da normal, masum bir faaliyet olarak değerlendirilecek veya bu böyle yansıtılıyor… Devamını zaten biliyoruz. Kaldı ki ortaya fikir namına, bu ülkede yaşanan kültür adına bir şey konmamıştır. Hıristiyan Kartvel değerlerin, şahısların yüceltildiği, buna karşılık Müslüman Acar kültürünün, Osmanlı-Türk kültürünün yerildiği onlarca örneği içeren bir Derginin yayın çizgisi ortadadır. Hal böyleyken bütün bunları ülkedeki Gürcü kökenlilerin desteklediğini, onları yansıttığını ifade etmek, belirli amaçlara alet olmuş bir vatandaşımızı güya normal bir kültürel faaliyetin veya etnik grubun öncüsü gibi göstermek, halen devam eden birtakım sinsi faaliyetlerin maskesinden başka bir şey değildir. Boş yere Gürcistandakileri de aldatmayın ve onların da gerçekleri görmesine vesile olun, lüzumsuz yere dost olmamız gereken Gürcistan, Kartlar/Kartveller aleyhine bir hava oluşturmayın! Gürcistandakiler de artık yapılan bu faaliyetlerin, kendilerine yarardan çok zarar getirdiğini ve artan bir şekilde getireceğini görebilmelidirler.

 Türk vatandaşı Gürcülerin asimile edilmek istendiği doğrudur. Ancak bu asimilasyon, onların Müslümanlıkla ve ulusal Türk kültürüyle iç içe sorunsuz kültürlerini, kabilesel kökenlerini yok etme, onları kültürlerine, ülkelerine, ulusuna yabancılaştırma, ardından hiç ait olmadığı bir kabileye, bölgeye, vatandaşlığa, kültüre, dine yöneltme, yani özetle Kartvelleştirme yönündeki asimilasyondur. Bunun ne şekilde cereyan ettiğinin bazı örnekleri sitemizde mevcuttur. İşte bu asimilasyona, yabancılaştırmaya karşı dur diyenler, tarihi gerçekleri delilleriyle ortaya koyanlar, gerçekleri berrak bir şekilde sunanlar elbette olmuştur ve de olacaktır.  

 “Türklerin Farsçadan Türk diline geçen bir kelime ile Gürcü dediği millete Gürcü milletinin kendisi Kartvel demekte. Tıpkı Türklerin yine Farsça ve Arapça bir kelime ile Yunan Dediği Millete Yunanlıların Kendilerine Hellas, Greek dediği gibi... Bu basit Gürcü-Kartvel kelimelerini bile çarpıtan Gönüllü kişiler Kartvel Milletini Gürcülerden ayrı ve farklı bir milletmiş gibi anlatarak Türkiye deki Gürcü Milletini Gökten birdenbire Zembile inmiş gibi göstermeye çalışmaktadır. Bunu yaparken de Gürcüstan lı Kartveller ile Türkiyeli Kartveller in din farklılığından faydalanmakta, din hassasiyetini suistimal ederek bir milleti kendi milletine düşmanlaştırmaya çalışmaktadır. Din farklılığının toplumların yaşam şeklini değiştirmesi normaldir ancak ait olduğu milleti değiştirdiğini söylemek mümkün değildir... Bu hiç bir vasfı olmayan kişiler Aynı şekilde 11. Yüzyılda Kafkasya ya göç ile Gelen ve 13. yüzyılda yine göç ile giderek kaybolan ve yaşadıkları süre içerisinde herhangi bir eser bırakmamış olan Kıpçakları 21. Yüzyılda Mesnetsiz ve dayanaksız olarak Gürcüler üzerinden hortlatmaya çalışmakta ve Kıpçaklar hakkında doğruları yazan Akademisyenlere Ates Püskürtmekteler...

 Gürcü, Kartvel, Acar kavramlarının ne anlama geldiği, bu kelimelerle ülkemizde Kartvel asimilasyonu yapmak isteyenlerin nasıl oynadığı bu forumun önceki mesajlarında tartışılmıştır, gerekli bilgiler ordadır. Çoruh ve özellikle Kür (Kura) nehrinin arasında onlarca kabile yaşamıştır ve halen yaşamaktadır. Bunların benzer özellikleri olsa da her biri ayrı bir kültürü ve yapıyı ifade eder. İşte bu coğrafyada yaşayanları dışarıdan, toplu olarak nitelendirmek isteyenler (Araplar ve Farslar) Kür-lü anlamında Kurj veya Gurj demiş ve bu Türkçeye Gürcü olarak geçmiştir. Ancak kabileler kendilerini yine kabile adlarıyla veya yaşadıkları coğrafi bölgeyle adlandırmışlardır. Tarihte bölgede birçok feodal beylikler olmuştur. Kartil, Kahet beylikleri, Kolha, Egris yapıları hakkındaki bilgiler mevcuttur. Bunların bazen birleştikleri de (Kartil-Kahet birleşmesi) söylenmektedir. Kartlardan üretilen Kartvel sözünün tarihi ise 1918’lerden sonra, Sovyetlerin ürettiği bir terimdir. 1926’lara, hatta otuzlara kadar bile siyasi olarak sadece Tiflis ve çevresindeki Hıristiyan kabileleri ifade eden ortak bir terimdir. 1926 Sovyet nüfus sayımında Acarlar hala ve çok tabi olarak ayrı bir halk kesimi olarak sayılıyorlardı (1921’de Acarların, Kars Antlaşması sayesinde, ilk defa özerk cumhuriyet olarak da olsa kendi yönetimlerine sahip olduğu hatırlanmalıdır). Yani Acarlar hep var olmuşlardır. Bugün Türkiye’de bulunanlar, bu ülkenin kuruluşuna katılmışlar, bu ülkenin bir parçası olmuşlardır. Acaristan’da bulunanlar, kimliklerini koruyarak, özerk bir statüyle, Kartvel yönetimi altındadırlar. Sonuç olarak Türk vatandaşı Gürcüler hiçbir zaman Kartvel olmamışlardır, keza Acaristandakiler de özerklik sayesinde Acar kimliklerini muhafaza etmektedirler, sadece yönetim olarak, siyasi olarak Kartvelliğe dahildirler. Ne yazık ki günümüzde Türkçe “Gürcü” deyince görünüşte tüm bu farklılıklar yok olmaktadır, bu ayrımlar, (eğer bilinmiyorsa) fark edilememektedir. Bu durum, Kartvel asimilasyonu yapmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmektedir. Olay budur. Kıpçaklar ise aslında, çoğu, Kartların/Kartvellerin arasına karışmış, asimile olmuş bir Türk boyudur. Bu gerçeği Kartvel tarihçiler de kitaplarında ifade etmektedirler. Acaristanın Ahıska bölgesindeki (sürülen) Türk nüfusun da kökenini oluşturdukları savunulmaktadır. Ahıskalıları da Kartvel sayan ırkçı, şoven yaklaşımlara en iyi cevabı Kıpçak, Bun-Türk gerçekleri vermektedir.  

 Bu kişilerin amacı "çamur at izi kalsın" mantığından başka bir şey değildir ve yazdıkları yazılar tamamen masallardan, hikayelerden ve varsayımlardan ibarettir...

 Gayri Etik ve beyhude işlerle iştigal eden bu kişiler kendilerine Tıpkı “Gürcüce Bir Kelimenin Bozulmuş Halini Kullananlar” Gibi Sahte ve Sanal Kıpçaklar Aramaktadır...

 Güneş balçıkla sıvanamayacağı gibi, tüm bu gerçekler de ayinesi Kartvel propagandasından ibaret olan kişilerin laflarıyla örtülemez, sıvanamaz. Eğer bir masal, hikaye, varsayım varsa bu da farklı farklı halkların, (o ülkede yaşamasa bile) Kartvel olduğu yalanıdır. Zavallı Acaristan halkı baskı ve şiddetle bu yalanı kabule zorlanmış, gerçekleri bilmediklerinden yeni nesiller buna inandırılmış olabilir. Ancak bunu ülkemizde başaramayacaklarını, hayalden öteye gidemeyeceklerini zaman göstermiştir ve de gösterecektir.  

 Biz Bu kişileri Kale almıyoruz ancak onlar ve yandaşları biliyorlar ki, gazetelerde Gürcüler aleyhine yazı dizileri yazanlar biliyorlar ki ve dünya alem biliyor ki, bilmeli ki; Türkiyeli Gürcüler diyoruz ki, diyeceğiz ki;

Hepimiz Gürcüyüz, Hepimiz Kartveliz!...”

 Biz de sitemizde saygı sınırları içinde yazmadıkça, saf bazı insanlarımızı kandırmadıkça bunları ciddiye almıyoruz. Türedikleri ataları inkar etme durumuna düşen, kimlik bunalımı yaşayan insanlarımıza da sadece acıyoruz. Onun için Türkiye’de yaşayanlar açısından; hepimiz vatandaş, ulus olarak Türk’üz diyoruz, etnik köken, yerel-bölgesel kültür olarak Gürcüyüz, kabile, daha özel kültür (lehçe, giyim vb.) olarak Acarız. Ama ne kültür, ne din, ne vatandaşlık olarak asla Kartvel değiliz diyoruz. Acaristan’daki kardeşlerimiz için de diyoruz ki, tarihi olarak, kültürel olarak onlar da bu ülkenin, ulusun parçasıdırlar, kopuntusudurlar, yerel-bölgesel kültür olarak Gürcü, kabile olarak, yöresel alt kültür olarak, özerk yönetim halkı olarak Acardırlar. Ancak “vatandaşlık, genel yönetim hariç”, ne kültürel, ne tarihi-bölgesel ne de dinsel anlamıyla Kartvel değildirler! ...    


--------------------
Ali Arslan
26.01.2007 10:36:56 AM
   
qT
X

Mepe
[Yeni Üye]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 50
Mesaj sayısı : 4
Giriş sayısı : 19
Yukarıdaki yazıda mesele karmaşık bir hale getirilmiş ve adeta anlaşılamamasından medet umulmuş.

Bakınız siz istenildiği kadar Gürcü, Kartvel ve Acharalılar hakkında kendi kafanıza göre tanımlamalar yapın önemli olan sizin havanda su döverek bu işgüzarlıkla tanımlamalar yapmanız değil Gürcü, Kartvel ve Acharalıların kendilerini nasıl tarif ettiğidir...

Türkiye ve Gürcüstan komşu devletler Türkler ve Gürcüler de farklı milletlerdir. Türkiyeli Gürcüler de Gürcüstan da ki Kartvel-Gürcü soydaşlarının Türkiye deki temsilcileridir.

Gelelim şimdi polemik konusu yaptığınız tanımlamalara...

Kısaca...

Gürcüler

Gürcüler Türkiye Topraklarına gökten zembille inmemiştir. Türkiyeli Gürcüler Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin soydaşıdır. Türkiye Cumhuriyetinin resmi görüşü de Türkiyeli Gürcülerinde inandığı ve bildiği budur diyerek bu meseleyi gereksiz yere uzatmayalım...

Kartveller

Gürcüstalı Kartvel-Gürcüler kendilerine Kartvel demektedir. Kartvel Boyu son yüzyıllarda öne çıkmış ve bütün Kartvel boylarının genel adı halini almıştır. Bir başka deyişle Kolheti Uygarlığı devam etseydi Kartvel Boyu Laz milletinin bir boyu olarak anılacaktı. Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin kendileri hakkındaki bu inanışına ve düşüncesine 3. Şahısların laf söylemesi değil susup saygı duyması düşer…

Svanlar

Gürcüstanda Svanlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilirler ve söylerler ve bu düşünceleri 3. sahıslar olan bir kaç Posofluyu ve Sizi ilgilendirmez.

Megreller

Bu sayfalarda sürekli yaptığınız gibi sakın bir Megrele "Siz Kartvel değilsiniz" falan demeyin başınıza iş alırsınız. Bir Megrele Kartvel olmadığını söylemek onlara yapılabilecek en büyük hakarettir. Ve Megrellerin Kartvel olması ne bir kaç Posofluyu nede Sizi ilgilendirmez.

Lazlar

Gürcüstanlı Lazlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilmekte ve söylemekte daha da ileri giderek Lazların Gürcülerin ataları olduğunu söylemektedir.

Türkiyeli Lazlar ise Lazlar ile Gürcülerin Akraba olduğunu ancak Kendilerine Kartvel-Gürcü değil de sadece Laz dediklerini söylemekteler. Bizde onların bu düşüncelerine saygı duyuyoruz. Sizde saygı duyun.

Acharalılar

Bu konu tarafınızdan çok istismar edilmekte ve kelime oyunları ile Gökten Zembille İnmiş Acar diye bir Millet uydurmaya çalışıyorsunuz.

Acharalı ifadesi doğrudur Acar değil. Achara bir yer adıdır. Burada yaşayanlara Acharalı denir. Tıpkı İstanbullu, Ankaralı, İzmirli gibi.

Acharalı Kartvel-Gürcüler ifadesi doğru olandır ve Gürcüstanlı Acharalıların da Türkiyeli Achara Muhacirlerinin de inandığı ve bildiği budur.

Önemli olan sizin onlara ne ad taktığınız değil onların neye inandığıdır.

Kelime oyunları yapmayın...

Müslüman sanız Müslümanlığınızı iyi temsil edin. Kelime oyunları yapmayın. Gürcüstan bölücülüğü yapmayın...

Gürcü, Kartvel, Svan, Megrel, Laz ve Acharalıların inanışlarına ve düşüncelerine saygı gösterin. Kraldan çok Kralcı olmayın....

Buradan atıp-tutmak ve uydurmakla yazı yazılmaz. Gidersiniz Gürcüstana ve Gürcüstan halkının görüşlerini alırsınız.

Ahmedağa şöyle dedi, Mehmedağa şöyle dedi, filan tarihte filan Gürcü şöyle demişti gibi ifadeler gerçeği yansıtmaz. Kim ne demişse kendi görüşünü demiştir. Birkaç kişinin söyledikleri genele yansıtılamaz.

Kartvel kelimesi Hıristiyan Dininin bir unvanı, rütbesi veya makamı değildir. Kartvel kelimesi bir Milletin adıdır. Bir milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olabilir mi? Bir Kartvel Müslüman olursa biz bu Müslüman olan Kartvele ne diyeceğiz?

Pekala bir Kartvel Müslüman olabilir ve bu Kartvele Müslüman Kartvel denir.

Yanlışlarda ısrar etmeye gerek yok. Bir Milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olmaz, olamaz. Çünkü mantık böyle diyor. Mantıksızlıkta ısrar etmenin kime ne faydası var?

Memlekete hizmette yarışalım. Devletin Sosyal Devlet Olmasında Yarışalım, Demokrasi, İnsan Hakları ve İnanç Hürriyetinde Yarışalım. Gereksiz Tek Tip- Tek Irk Peşinde koşarak ve gereksiz polemiklerde tartışarak değil. Bırakalım herkes kendi milliyetine sahip çıksın, Bırakalım Kültürler ve Diller yaşasın, onlar bize emanet verilen mirasımızdır. Boş Hamaset Sloganlarının ne memlekete ne de bize bir faydası var. Kime faydası var? Bu tür marjinalleri tetikçi olarak kullananlara faydası var.


--------------------
Mepe
26.01.2007 6:58:55 PM
   
qT
X

aliarslan
[Yönetici]



MSN : Yazmamiş
Yaş : 48
Mesaj sayısı : 70
Giriş sayısı : 276

Tekrar ediyorum, kendi sitenizdeki alışkanlıklarla kişilere hakaret edici sözler söylemekten vazgeçin, hele yazdığınız siteye her şeyden önce saygılı olun… Onun için yazınızdaki bazı ifadeler çıkarılmıştır.

 Yukarıdaki yazıda mesele karmaşık bir hale getirilmiş ve adeta anlaşılamamasından medet umulmuş

 Yazımda eğer anlamak istiyorsanız her şey çok açık ve net belirtilmiştir. Ancak amacınız inatla yanlışları savunmaksa size kutsal kitaplardan delil getirsem bile inanmayacaksınız. Söylediklerimin çoğu, Kartvel tarihçilerin dahi kitaplarında bilimsel ahlak gereği yazdıkları gerçekler.

 “Bakınız siz istenildiği kadar Gürcü, Kartvel ve Acharalılar hakkında kendi kafanıza göre tanımlamalar yapın önemli olan sizin havanda su döverek bu işgüzarlıkla tanımlamalar yapmanız değil Gürcü, Kartvel ve Acharalıların kendilerini nasıl tarif ettiğidir...”

 Yapılan tarifler, zaten bu halkların kendilerini tanımlama şeklinden geliyor. Türkiye’de insanlar, öncelikle ait olduğu ulusu, vatanı kastederek Türk’üz, Osmanlıdan gelen anlayışla Müslümanız der. Eğer etnik köken, yerel-bölgesel kültürden söz edilecekse, çveneburi der, Acareli, Acarlebi der, Gürcüyüm, Gürcü kökenliyim der. Ama hiç kimse Kartvelim demez! Acaba niye hiç düşündünüz mü? Çünkü Kartvel tabiri, 1918’lerden sonra ortaya atılan, 1930-40 larda insanlar asimile edilerek veya sürülerek pişirilen, 1940-60 arası teorisi oluşturulan (ülkemize de ne zaman servis edildiğini hatırlayalım) suni bir deyim. Bugün Gürcistan, bu deyime sahip çıkarak kendi halkını böyle adlandırıyor olabilir, saygı duyuyoruz. Ancak gerçekler de bilinmelidir. Bilinmelidir ki, bu adlandırmayı ülkemize servis etme saygısızlığının, Gürcü=Kartvel kelime oyunlarıyla insanlarımızın kafasının karıştırılmasının önüne geçilsin.   

 “Türkiye ve Gürcüstan komşu devletler Türkler ve Gürcüler de farklı milletlerdir. Türkiyeli Gürcüler de Gürcüstan da ki Kartvel-Gürcü soydaşlarının Türkiye deki temsilcileridir”.

 İşte bu söylenen, birilerinin kafalarında kurduğu, Gürcistan’daki bazı şovenlerin ve Ortodoks Kilisesinin desteklediği bir hayaldir. Yanlış anlaşılmasın, hayal olan Türkiye ile Gürcistan’ın komşu olması veya ayrı ülkeler, halklar olması değil. Kaldı ki madem bir ülke halkı anlamında Türkler ve Gürcüler farklı millettir diyorsunuz, o zaman farklı bir ülkedeki (Türkiye’deki) halk (ki bunlara Türk deniyor) nasıl diğer ülkenin (Gürcistan’ın) temsilcisi oluyor, eğer Gürcü deyince Gürcistan halkını anlıyorsak… Daha kelimelere hangi anlamı vereceğinize karar vermiyorsunuz veya işinize geldiği gibi algılıyorsunuz. Ayrıca temsilcilik soydaşlıktan (yani ırktan) kaynaklanacaksa, ilk mesajınızdaki ırkçılık, şovenizm karşıtı söylemleriniz nereye gitti? Madem ırk tahlili yapıyoruz, oradan bile yollar Kartvelliğe çıkmıyor. Türk vatandaşı Gürcüler, son tahlilde Kart kabilesine dayanan Kartvellerle aynı soydan gelmiyor! Onların soyu Acarlardır! Eğer meseleyi soya dayandıracaksak, Kartveller bile aralarında eriyen Kıpçaklar nedeniyle yarı-Türk soyu taşımaktadırlar! Şimdi kim kimin soydaşı olup, temsilcisi olacak Sn. Mepe? Bunlar beyhude hayal ve çabalardır. Daha önce Osmanlı olan birçok halkla birlikte 1920lerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran ve Türk ulusunu oluşturan Gürcü kökenliler, son 10-15 yılda ortaya çıkan bir devletin temsilcisi falan değildirler. Ancak eğer bu tip saçmalıklara son verilirse, Türk halkı olarak bu ülkeye yardıma, dostluğa, hatta kardeşliğe hazırdırlar.  

 Tanımlamalarınıza gelince;

Gürcüler

Gürcüler Türkiye Topraklarına gökten zembille inmemiştir. Türkiyeli Gürcüler Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin soydaşıdır. Türkiye Cumhuriyetinin resmi görüşü de Türkiyeli Gürcülerinde inandığı ve bildiği budur diyerek bu meseleyi gereksiz yere uzatmayalım...

 Türkiye’deki Gürcü kökenliler, yerleşiklik bakımından ikiye ayrılır. Artvin’de bulunanlar, bulundukları yerin yerleşik halkıdır, yani nerden inmişlerse asırlardır orada yaşamaktadırlar. Anadolunun diğer illerinde yerleşik olanlar ise Artvin’e sınırdaş Batum ve çevresinden (yani Acaristan’dan) 93 Harbi dolayısıyla Rus-Gürcü (Hıristiyanlar) birleşik kuvvetlerine karşı birçok Müslüman Kafkas halkı gibi Osmanlının yanında savaştıkları ve yenildikleri için göç etmek zorunda kalanlardır. Soy meselesi, yukarıda belirttiğim gibidir, hiçbiri Kart kabilesine dayalı bir soya sahip değildir, Acardır. Evet uzatılacak bir yön yok, gerçekler bundan ibarettir.  

 Kartveller

Gürcüstalı Kartvel-Gürcüler kendilerine Kartvel demektedir. Kartvel Boyu son yüzyıllarda öne çıkmış ve bütün Kartvel boylarının genel adı halini almıştır. Bir başka deyişle Kolheti Uygarlığı devam etseydi Kartvel Boyu Laz milletinin bir boyu olarak anılacaktı. Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin kendileri hakkındaki bu inanışına ve düşüncesine 3. Şahısların laf söylemesi değil susup saygı duyması düşer…

 Evet Gürcistan bugün, 1920-60 arasında Sovyetlerce üretilen Kartvel deyimi ile halkını adlandırmaktadır. Buna saygı duyuyoruz, ta ki bunu Türk halkına yalan-yanlış servis edene kadar, özerkliği ile korunan Acarları yok sayana kadar. Kolhet/Kolha ayrı bir halktır, uygarlıktır. Onun karşısında Kartvel değil (bu arada Kartvel boyu diye bir boy yok) Kartil beylikleri vardır. Kartvel terimini üretenler, o bölge halkını, tarihini kapsayabilmek için de Kolhet/Kolha uyarlığını da buna dahil etmişlerdir. Bu uygarlığın en önemli temsilcileri Megrel-Lazlar, aynen Acarlar gibi 1926’da bile ayrı halklar iken, daha sonra yok sayılıp, Kartvellik içinde asimile edilmiştir. O bölgede yaşamadığı için asimile olmayan Türk vatandaşı Lazlara da bugün aynı Kartvelist propaganda yapılmaktadır. Sitemiz konuk yazarlarından Ali İhsan Aksamaz’ın yazıları dikkatle okunmalıdır.  

 Svanlar

Gürcüstanda Svanlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilirler ve söylerler ve bu düşünceleri 3. sahıslar olan bir kaç Posofluyu ve Sizi ilgilendirmez.

 Svanlar, bölgede yaşayan onlarca kabile örneklerinden biridir. Kartvel vatandaşı olduğunu bildikleri gibi, Svan olduklarını da bilirler. Bizi ilgilendirip ilgilendirmemesi, bölgedeki kabile örneklerinden biri olmasındadır.

 Megreller

Bu sayfalarda sürekli yaptığınız gibi sakın bir Megrele "Siz Kartvel değilsiniz" falan demeyin başınıza iş alırsınız. Bir Megrele Kartvel olmadığını söylemek onlara yapılabilecek en büyük hakarettir. Ve Megrellerin Kartvel olması ne bir kaç Posofluyu nede Sizi ilgilendirmez.

 Bu tip iddialı sözlerden asıl siz vazgeçin. Megreller de aynen Acarlar, Svanlar vb. ayrı bir kabiledir. Hatta dilleri itibariyle tamamen farklı bir kabiledir. Halen vatandaş olarak Kartvel olmaları dışında, Kart kabilesiyle veya genel olarak Gürcülükle ilgileri yoktur.

 Lazlar

Gürcüstanlı Lazlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilmekte ve söylemekte daha da ileri giderek Lazların Gürcülerin ataları olduğunu söylemektedir.

Türkiyeli Lazlar ise Lazlar ile Gürcülerin Akraba olduğunu ancak Kendilerine Kartvel-Gürcü değil de sadece Laz dediklerini söylemekteler. Bizde onların bu düşüncelerine saygı duyuyoruz. Sizde saygı duyun.

 Gürcistan’daki Lazların kendileri değil, kendilerine okutulan tarih kitapları, resmi ideoloji onları da Kartvel saymakta, Kolkhları da buna katmaktadırlar. Türkiye’deki Lazlar, kendilerine Kartvel demedikleri gibi Gürcü de demezler, doğru olarak. Akrabalık, tüm bölge halkında vardır. Bu gerçeklere saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz. Peki aynı kabilenin Türkiye’de yaşayanları sadece Laz, Gürcistan’da yaşayanları nasıl soy olarak Kartvel veya Gürcü oluyor? Yanlışlık nerede acaba? Herkesi soy olarak Kartil-Kartvel sayan düşünce de mi yoksa asıl soyunu belirtenlerde mi? Ya da ülkemizdeki Laz kökenlilere yönelik olarak da yürütülen Kartvelist propagandanın başarısızlığında mı? Çünkü onlara yönelik Gürcü=Kartvel gibi bir kelime oyunu yok, Laz=Kartvel tutmuyor!

 Acharalılar

Bu konu tarafınızdan çok istismar edilmekte ve kelime oyunları ile Gökten Zembille İnmiş Acar diye bir Millet uydurmaya çalışıyorsunuz.

Acharalı ifadesi doğrudur Acar değil. Achara bir yer adıdır. Burada yaşayanlara Acharalı denir. Tıpkı İstanbullu, Ankaralı, İzmirli gibi.

Acharalı Kartvel-Gürcüler ifadesi doğru olandır ve Gürcüstanlı Acharalıların da Türkiyeli Achara Muhacirlerinin de inandığı ve bildiği budur.

Önemli olan sizin onlara ne ad taktığınız değil onların neye inandığıdır.

Kelime oyunları yapmayın...

Müslüman sanız Müslümanlığınızı iyi temsil edin. Kelime oyunları yapmayın. Gürcüstan bölücülüğü yapmayın...

 Acarlar, Acarlebi olarak ifade edilen ve Kartlardan farklı bir halktır. Bunu uydurmaya gerek yok, Kartvel tarih kitapları bile Acar kabilesinden söz eder. Tüm dünyada da Acarlar bir etnik grup olarak bilinir. Acaralı ifadesi, bir şahsın, Acarada yaşadığını, köken olarak oralı olduğunu ifade eder. Ancak bu Acarların ayrı bir kabile olmadığını göstermez. Keza Kartlar (Kartebi) olarak anıldıkları gibi, Kartiller (Kartlelebi) şeklinde, Kartil (Kartl-i)’de yaşayanlar olarak da anılırlar. Zira bölgedeki tüm kabileler, aynı zamanda toprağa, bir coğrafi bölgeye bağlı feodal yapılardır. Bunların her birinin kendi özgü kültürleri ve dil nitelemesini yapacak farklılıkta lehçesi vardır. Dolayısıyla bu İstanbullu, Ankaralı gibi homojen bir insan grubunu barındırmayan veya son 60-70 yılda oluşan şehir ve bu şehirlerde ikamet etme ile karşılaştırılabilecek bir durum değildir. Acarlar, ayrı bir halk oldukları için bugün Gürcistan içerisinde, alelade bir şehir, bölge yönetimine değil, özerk bir yönetime sahiptirler, Kartveller de zaten bu farklılığı fiilen yok etmek için insanları asimile ediyorlar ve bu farklılığı en iyi muhafaza unsurlarından olan Müslümanlığı yok edip, onları Hıristiyanlaştırıyorlar.

 Burada herhangi bir kelime oyunu yoktur, her şey ortadadır. Kartvel tarih kitaplarında geçen kabileler bellidir. Bugün Acaristan gibi, dili, kültürü belli bir yapı vardır. Türkiye’de de aynı kültürü, kökeni taşıyan insanlar vardır. Olay bu kadar basittir. Bunun da Gürcistan bölücülüğü ile ilgisi yok (bir Türk vatandaşını başka bir ülkenin siyasi menfaatleri niçin bu kadar ilgilendirir onu da anlayanlara havale ediyorum). Aksine bir özerkliğin altının oyulmasına, sinsice yok edilmesi, ülkemiz açısından da sinsi bir propaganda faaliyetine dur deme vardır. Eğer buna son verilmezse işte o zaman o korkulmalıdır.

 “Gürcü, Kartvel, Svan, Megrel, Laz ve Acharalıların inanışlarına ve düşüncelerine saygı gösterin. Kraldan çok Kralcı olmayın....

Buradan atıp-tutmak ve uydurmakla yazı yazılmaz. Gidersiniz Gürcüstana ve Gürcüstan halkının görüşlerini alırsınız.

Ahmedağa şöyle dedi, Mehmedağa şöyle dedi, filan tarihte filan Gürcü şöyle demişti gibi ifadeler gerçeği yansıtmaz. Kim ne demişse kendi görüşünü demiştir. Birkaç kişinin söyledikleri genele yansıtılamaz.”

 Herkesin inanışı, kimliğini tanımlayışı ortadadır. Buna saygı duyulmalıdır elbet. Zaten bu nedenle yapılmak istenen Kartvelist propagandaya dur denmektedir. Ülkemizde ve özerk Acaristanda insanlar kimliklerini biliyorlar. Ancak sinsi bir propaganda ile tarihi ve güncel gerçekler saptırılıyor, insanların kafaları bulandırılıyor. Elbette bu propaganda da deşifre edilecek, gerçekler ortaya konulacaktır.  

 Kartvel kelimesi Hıristiyan Dininin bir unvanı, rütbesi veya makamı değildir. Kartvel kelimesi bir Milletin adıdır. Bir milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olabilir mi? Bir Kartvel Müslüman olursa biz bu Müslüman olan Kartvele ne diyeceğiz?

Pekala bir Kartvel Müslüman olabilir ve bu Kartvele Müslüman Kartvel denir. Yanlışlarda ısrar etmeye gerek yok. Bir Milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olmaz, olamaz. Çünkü mantık böyle diyor. Mantıksızlıkta ısrar etmenin kime ne faydası var?”

 Kartvel kelimesi bugün için Gürcistan vatandaşlarına verilen hukuki addır. Bu anlamıyla ele alırsak, kökeni, dini ne olursa olsun (Acar, Svan, Azeri, Ermeni, Rus, hatta Türk vs.)  Gürcistan vatandaşlığına sahip herkes bu adı alır. Ancak kelimeye bir de yüklenen tarihi, dini,  sosyolojik anlam vardır (ki bunu söyleyenler de yine Kartvel tarih kitaplarıdır, yukarıda alıntısı yapılmıştır). Buna göre tarihi olarak bölgedeki kabilelerin Hıristiyanlık çatısı altındaki geçici birliktelikleri Kartvelliğe dayanak yapılmaktadır. İşte bu nedenle bazı şovenistler gerçek Kartvel Hıristiyan olur demektedir. Aslında kelimeye yüklenen gerçek anlamı ifade etmektedir. Kartvel deyimine yüklenen bu anlamlarda Ortodoks Kilisesi başroldedir. Bu kimliğin oluşumundan özel bir rolü vardır. Nitekim bu nedenle Gürcistan Anayasasında, kimliğin oluşumdaki katkısı belirtilerek Kilisenin özel yeri vurgulanır. İşte bu nedenle Kartvel=Hıristiyandır! Müslüman olursa ne diyeceğiz? Vatandaşlık olarak ele aldığımızda zaten bir problem yok, elbette Müslüman bir Kartvel vatandaşı olabilir ki zaten var, Acarlar, Azeriler böyledir. Diğerleri de olabilir. Yani bu anlamıyla Müslüman Kartvel olabilir. Fakat sosyolojik olarak, diğer anlamlarıyla Müslüman olma, Hıristiyanlığa dayandırılan Kartvellikten ayrılmadır, sapmadır. Günümüzde Acarların en önemli farklılıklarından biri de Müslüman olmalarıdır. Bu nedenle Kilise oraya yönelik yoğun bir Hıristiyanlaştırma faaliyetlerinde bulunmaktadır ve Devlet de bunu desteklemektedir. Türkiye yönelik Kartvelist propaganda, elbette buradaki insanlara vatandaşlık anlamıyla Kartvelliği servis etmiyor (gerçi o da servis edildi, çifte vatandaşlık adı altında). Asıl propaganda kavrama tarihsel, dinsel, ırksal olarak verilen anlam yönüyledir. Bu yönüyle de karşılarına Müslüman olma ve Acar kabilesi çıkmaktadır! İşte sırf bunu aşmak için Müslümanlıktan öncesine gidiliyor (veya zorla Müslüman olma vs. iftiraları kullanılıyor) ve Acar kabilesi inkar edilmek isteniyor! Bundan daha açık olarak herhalde mesele ifade edilemez.

 “Memlekete hizmette yarışalım. Devletin Sosyal Devlet Olmasında Yarışalım, Demokrasi, İnsan Hakları ve İnanç Hürriyetinde Yarışalım. Gereksiz Tek Tip- Tek Irk Peşinde koşarak ve gereksiz polemiklerde tartışarak değil. Bırakalım herkes kendi milliyetine sahip çıksın, Bırakalım Kültürler ve Diller yaşasın, onlar bize emanet verilen mirasımızdır. Boş Hamaset Sloganlarının ne memlekete ne de bize bir faydası var. Kime faydası var? Bu tür marjinalleri tetikçi olarak kullananlara faydası var.”

 Bu söylediklerinize inanarak söylüyorsanız ne güzel, aynen katılıyorum. Ancak ne yazık ki birçok yerde ve zamanda değişik sloganlar görüyorum, Kilisenin marjinal dinsel görüşlerinin veya marjinal Kartvellerin ırksal görüşlerinin tetikçiliği, militanlığı yapılıyor. Evet bunların hiç kimseye, hele Gürcistan’a hiçbir faydası yok, aksine zararı çok ama çok!


--------------------
Ali Arslan
27.01.2007 4:26:09 AM
   
qT
X

[1] 2 Sonraki >>
     

Foruma Açılan son 5 konu
Açan
Forum istatistikleri
Gürcü Kavramı..
Tarihi ve Sosyolojik Olarak Türk Kavramı..
Lozan Andlaşmasına Göre Azınlık ve Türk ..
Anayasalara Göre Türk Kavramı..
Yeni Osmanlıcılık ve Acaristan..
admin
admin
admin
admin
artvinli
Forumdaki 7 Kategoride 19 Forum var , Bu forumlara açılan 63 Konuya 111 Cevap yazıldı..
Kimler Bağlı :  Bağlı üye yok..
İyiki Doğdun : gulum , emercan , cihan , elmas , h_acarali ,Nice yıllara..

2004 © Copyright GAMARCOBA.COM
< Teşekkür WeBCaKaLi.AspSitem 1.8 >