Tekrar ediyorum, kendi sitenizdeki alışkanlıklarla kişilere hakaret edici sözler söylemekten vazgeçin, hele yazdığınız siteye her şeyden önce saygılı olun… Onun için yazınızdaki bazı ifadeler çıkarılmıştır.
“Yukarıdaki yazıda mesele karmaşık bir hale getirilmiş ve adeta anlaşılamamasından medet umulmuş”
Yazımda eğer anlamak istiyorsanız her şey çok açık ve net belirtilmiştir. Ancak amacınız inatla yanlışları savunmaksa size kutsal kitaplardan delil getirsem bile inanmayacaksınız. Söylediklerimin çoğu, Kartvel tarihçilerin dahi kitaplarında bilimsel ahlak gereği yazdıkları gerçekler.
“Bakınız siz istenildiği kadar Gürcü, Kartvel ve Acharalılar hakkında kendi kafanıza göre tanımlamalar yapın önemli olan sizin havanda su döverek bu işgüzarlıkla tanımlamalar yapmanız değil Gürcü, Kartvel ve Acharalıların kendilerini nasıl tarif ettiğidir...”
Yapılan tarifler, zaten bu halkların kendilerini tanımlama şeklinden geliyor. Türkiye’de insanlar, öncelikle ait olduğu ulusu, vatanı kastederek Türk’üz, Osmanlıdan gelen anlayışla Müslümanız der. Eğer etnik köken, yerel-bölgesel kültürden söz edilecekse, çveneburi der, Acareli, Acarlebi der, Gürcüyüm, Gürcü kökenliyim der. Ama hiç kimse Kartvelim demez! Acaba niye hiç düşündünüz mü? Çünkü Kartvel tabiri, 1918’lerden sonra ortaya atılan, 1930-40 larda insanlar asimile edilerek veya sürülerek pişirilen, 1940-60 arası teorisi oluşturulan (ülkemize de ne zaman servis edildiğini hatırlayalım) suni bir deyim. Bugün Gürcistan, bu deyime sahip çıkarak kendi halkını böyle adlandırıyor olabilir, saygı duyuyoruz. Ancak gerçekler de bilinmelidir. Bilinmelidir ki, bu adlandırmayı ülkemize servis etme saygısızlığının, Gürcü=Kartvel kelime oyunlarıyla insanlarımızın kafasının karıştırılmasının önüne geçilsin.
“Türkiye ve Gürcüstan komşu devletler Türkler ve Gürcüler de farklı milletlerdir. Türkiyeli Gürcüler de Gürcüstan da ki Kartvel-Gürcü soydaşlarının Türkiye deki temsilcileridir”.
İşte bu söylenen, birilerinin kafalarında kurduğu, Gürcistan’daki bazı şovenlerin ve Ortodoks Kilisesinin desteklediği bir hayaldir. Yanlış anlaşılmasın, hayal olan Türkiye ile Gürcistan’ın komşu olması veya ayrı ülkeler, halklar olması değil. Kaldı ki madem bir ülke halkı anlamında Türkler ve Gürcüler farklı millettir diyorsunuz, o zaman farklı bir ülkedeki (Türkiye’deki) halk (ki bunlara Türk deniyor) nasıl diğer ülkenin (Gürcistan’ın) temsilcisi oluyor, eğer Gürcü deyince Gürcistan halkını anlıyorsak… Daha kelimelere hangi anlamı vereceğinize karar vermiyorsunuz veya işinize geldiği gibi algılıyorsunuz. Ayrıca temsilcilik soydaşlıktan (yani ırktan) kaynaklanacaksa, ilk mesajınızdaki ırkçılık, şovenizm karşıtı söylemleriniz nereye gitti? Madem ırk tahlili yapıyoruz, oradan bile yollar Kartvelliğe çıkmıyor. Türk vatandaşı Gürcüler, son tahlilde Kart kabilesine dayanan Kartvellerle aynı soydan gelmiyor! Onların soyu Acarlardır! Eğer meseleyi soya dayandıracaksak, Kartveller bile aralarında eriyen Kıpçaklar nedeniyle yarı-Türk soyu taşımaktadırlar! Şimdi kim kimin soydaşı olup, temsilcisi olacak Sn. Mepe? Bunlar beyhude hayal ve çabalardır. Daha önce Osmanlı olan birçok halkla birlikte 1920lerde Türkiye Cumhuriyeti’nin kuran ve Türk ulusunu oluşturan Gürcü kökenliler, son 10-15 yılda ortaya çıkan bir devletin temsilcisi falan değildirler. Ancak eğer bu tip saçmalıklara son verilirse, Türk halkı olarak bu ülkeye yardıma, dostluğa, hatta kardeşliğe hazırdırlar.
Tanımlamalarınıza gelince;
Gürcüler
Gürcüler Türkiye Topraklarına gökten zembille inmemiştir. Türkiyeli Gürcüler Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin soydaşıdır. Türkiye Cumhuriyetinin resmi görüşü de Türkiyeli Gürcülerinde inandığı ve bildiği budur diyerek bu meseleyi gereksiz yere uzatmayalım...
Türkiye’deki Gürcü kökenliler, yerleşiklik bakımından ikiye ayrılır. Artvin’de bulunanlar, bulundukları yerin yerleşik halkıdır, yani nerden inmişlerse asırlardır orada yaşamaktadırlar. Anadolunun diğer illerinde yerleşik olanlar ise Artvin’e sınırdaş Batum ve çevresinden (yani Acaristan’dan) 93 Harbi dolayısıyla Rus-Gürcü (Hıristiyanlar) birleşik kuvvetlerine karşı birçok Müslüman Kafkas halkı gibi Osmanlının yanında savaştıkları ve yenildikleri için göç etmek zorunda kalanlardır. Soy meselesi, yukarıda belirttiğim gibidir, hiçbiri Kart kabilesine dayalı bir soya sahip değildir, Acardır. Evet uzatılacak bir yön yok, gerçekler bundan ibarettir.
Kartveller
Gürcüstalı Kartvel-Gürcüler kendilerine Kartvel demektedir. Kartvel Boyu son yüzyıllarda öne çıkmış ve bütün Kartvel boylarının genel adı halini almıştır. Bir başka deyişle Kolheti Uygarlığı devam etseydi Kartvel Boyu Laz milletinin bir boyu olarak anılacaktı. Gürcüstanlı Kartvel-Gürcülerin kendileri hakkındaki bu inanışına ve düşüncesine 3. Şahısların laf söylemesi değil susup saygı duyması düşer…
Evet Gürcistan bugün, 1920-60 arasında Sovyetlerce üretilen Kartvel deyimi ile halkını adlandırmaktadır. Buna saygı duyuyoruz, ta ki bunu Türk halkına yalan-yanlış servis edene kadar, özerkliği ile korunan Acarları yok sayana kadar. Kolhet/Kolha ayrı bir halktır, uygarlıktır. Onun karşısında Kartvel değil (bu arada Kartvel boyu diye bir boy yok) Kartil beylikleri vardır. Kartvel terimini üretenler, o bölge halkını, tarihini kapsayabilmek için de Kolhet/Kolha uyarlığını da buna dahil etmişlerdir. Bu uygarlığın en önemli temsilcileri Megrel-Lazlar, aynen Acarlar gibi 1926’da bile ayrı halklar iken, daha sonra yok sayılıp, Kartvellik içinde asimile edilmiştir. O bölgede yaşamadığı için asimile olmayan Türk vatandaşı Lazlara da bugün aynı Kartvelist propaganda yapılmaktadır. Sitemiz konuk yazarlarından Ali İhsan Aksamaz’ın yazıları dikkatle okunmalıdır.
Svanlar
Gürcüstanda Svanlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilirler ve söylerler ve bu düşünceleri 3. sahıslar olan bir kaç Posofluyu ve Sizi ilgilendirmez.
Svanlar, bölgede yaşayan onlarca kabile örneklerinden biridir. Kartvel vatandaşı olduğunu bildikleri gibi, Svan olduklarını da bilirler. Bizi ilgilendirip ilgilendirmemesi, bölgedeki kabile örneklerinden biri olmasındadır.
Megreller
Bu sayfalarda sürekli yaptığınız gibi sakın bir Megrele "Siz Kartvel değilsiniz" falan demeyin başınıza iş alırsınız. Bir Megrele Kartvel olmadığını söylemek onlara yapılabilecek en büyük hakarettir. Ve Megrellerin Kartvel olması ne bir kaç Posofluyu nede Sizi ilgilendirmez.
Bu tip iddialı sözlerden asıl siz vazgeçin. Megreller de aynen Acarlar, Svanlar vb. ayrı bir kabiledir. Hatta dilleri itibariyle tamamen farklı bir kabiledir. Halen vatandaş olarak Kartvel olmaları dışında, Kart kabilesiyle veya genel olarak Gürcülükle ilgileri yoktur.
Lazlar
Gürcüstanlı Lazlar kendilerinin Kartvel olduğunu bilmekte ve söylemekte daha da ileri giderek Lazların Gürcülerin ataları olduğunu söylemektedir.
Türkiyeli Lazlar ise Lazlar ile Gürcülerin Akraba olduğunu ancak Kendilerine Kartvel-Gürcü değil de sadece Laz dediklerini söylemekteler. Bizde onların bu düşüncelerine saygı duyuyoruz. Sizde saygı duyun.
Gürcistan’daki Lazların kendileri değil, kendilerine okutulan tarih kitapları, resmi ideoloji onları da Kartvel saymakta, Kolkhları da buna katmaktadırlar. Türkiye’deki Lazlar, kendilerine Kartvel demedikleri gibi Gürcü de demezler, doğru olarak. Akrabalık, tüm bölge halkında vardır. Bu gerçeklere saygı duyduğunuzu söylüyorsunuz. Peki aynı kabilenin Türkiye’de yaşayanları sadece Laz, Gürcistan’da yaşayanları nasıl soy olarak Kartvel veya Gürcü oluyor? Yanlışlık nerede acaba? Herkesi soy olarak Kartil-Kartvel sayan düşünce de mi yoksa asıl soyunu belirtenlerde mi? Ya da ülkemizdeki Laz kökenlilere yönelik olarak da yürütülen Kartvelist propagandanın başarısızlığında mı? Çünkü onlara yönelik Gürcü=Kartvel gibi bir kelime oyunu yok, Laz=Kartvel tutmuyor!
Acharalılar
Bu konu tarafınızdan çok istismar edilmekte ve kelime oyunları ile Gökten Zembille İnmiş Acar diye bir Millet uydurmaya çalışıyorsunuz.
Acharalı ifadesi doğrudur Acar değil. Achara bir yer adıdır. Burada yaşayanlara Acharalı denir. Tıpkı İstanbullu, Ankaralı, İzmirli gibi.
Acharalı Kartvel-Gürcüler ifadesi doğru olandır ve Gürcüstanlı Acharalıların da Türkiyeli Achara Muhacirlerinin de inandığı ve bildiği budur.
Önemli olan sizin onlara ne ad taktığınız değil onların neye inandığıdır.
Kelime oyunları yapmayın...
Müslüman sanız Müslümanlığınızı iyi temsil edin. Kelime oyunları yapmayın. Gürcüstan bölücülüğü yapmayın...
Acarlar, Acarlebi olarak ifade edilen ve Kartlardan farklı bir halktır. Bunu uydurmaya gerek yok, Kartvel tarih kitapları bile Acar kabilesinden söz eder. Tüm dünyada da Acarlar bir etnik grup olarak bilinir. Acaralı ifadesi, bir şahsın, Acarada yaşadığını, köken olarak oralı olduğunu ifade eder. Ancak bu Acarların ayrı bir kabile olmadığını göstermez. Keza Kartlar (Kartebi) olarak anıldıkları gibi, Kartiller (Kartlelebi) şeklinde, Kartil (Kartl-i)’de yaşayanlar olarak da anılırlar. Zira bölgedeki tüm kabileler, aynı zamanda toprağa, bir coğrafi bölgeye bağlı feodal yapılardır. Bunların her birinin kendi özgü kültürleri ve dil nitelemesini yapacak farklılıkta lehçesi vardır. Dolayısıyla bu İstanbullu, Ankaralı gibi homojen bir insan grubunu barındırmayan veya son 60-70 yılda oluşan şehir ve bu şehirlerde ikamet etme ile karşılaştırılabilecek bir durum değildir. Acarlar, ayrı bir halk oldukları için bugün Gürcistan içerisinde, alelade bir şehir, bölge yönetimine değil, özerk bir yönetime sahiptirler, Kartveller de zaten bu farklılığı fiilen yok etmek için insanları asimile ediyorlar ve bu farklılığı en iyi muhafaza unsurlarından olan Müslümanlığı yok edip, onları Hıristiyanlaştırıyorlar.
Burada herhangi bir kelime oyunu yoktur, her şey ortadadır. Kartvel tarih kitaplarında geçen kabileler bellidir. Bugün Acaristan gibi, dili, kültürü belli bir yapı vardır. Türkiye’de de aynı kültürü, kökeni taşıyan insanlar vardır. Olay bu kadar basittir. Bunun da Gürcistan bölücülüğü ile ilgisi yok (bir Türk vatandaşını başka bir ülkenin siyasi menfaatleri niçin bu kadar ilgilendirir onu da anlayanlara havale ediyorum). Aksine bir özerkliğin altının oyulmasına, sinsice yok edilmesi, ülkemiz açısından da sinsi bir propaganda faaliyetine dur deme vardır. Eğer buna son verilmezse işte o zaman o korkulmalıdır.
“Gürcü, Kartvel, Svan, Megrel, Laz ve Acharalıların inanışlarına ve düşüncelerine saygı gösterin. Kraldan çok Kralcı olmayın....
Buradan atıp-tutmak ve uydurmakla yazı yazılmaz. Gidersiniz Gürcüstana ve Gürcüstan halkının görüşlerini alırsınız.
Ahmedağa şöyle dedi, Mehmedağa şöyle dedi, filan tarihte filan Gürcü şöyle demişti gibi ifadeler gerçeği yansıtmaz. Kim ne demişse kendi görüşünü demiştir. Birkaç kişinin söyledikleri genele yansıtılamaz.”
Herkesin inanışı, kimliğini tanımlayışı ortadadır. Buna saygı duyulmalıdır elbet. Zaten bu nedenle yapılmak istenen Kartvelist propagandaya dur denmektedir. Ülkemizde ve özerk Acaristanda insanlar kimliklerini biliyorlar. Ancak sinsi bir propaganda ile tarihi ve güncel gerçekler saptırılıyor, insanların kafaları bulandırılıyor. Elbette bu propaganda da deşifre edilecek, gerçekler ortaya konulacaktır.
“Kartvel kelimesi Hıristiyan Dininin bir unvanı, rütbesi veya makamı değildir. Kartvel kelimesi bir Milletin adıdır. Bir milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olabilir mi? Bir Kartvel Müslüman olursa biz bu Müslüman olan Kartvele ne diyeceğiz?
Pekala bir Kartvel Müslüman olabilir ve bu Kartvele Müslüman Kartvel denir. Yanlışlarda ısrar etmeye gerek yok. Bir Milleti ifade eden bir kelimenin dinsel anlamı olmaz, olamaz. Çünkü mantık böyle diyor. Mantıksızlıkta ısrar etmenin kime ne faydası var?”
Kartvel kelimesi bugün için Gürcistan vatandaşlarına verilen hukuki addır. Bu anlamıyla ele alırsak, kökeni, dini ne olursa olsun (Acar, Svan, Azeri, Ermeni, Rus, hatta Türk vs.) Gürcistan vatandaşlığına sahip herkes bu adı alır. Ancak kelimeye bir de yüklenen tarihi, dini, sosyolojik anlam vardır (ki bunu söyleyenler de yine Kartvel tarih kitaplarıdır, yukarıda alıntısı yapılmıştır). Buna göre tarihi olarak bölgedeki kabilelerin Hıristiyanlık çatısı altındaki geçici birliktelikleri Kartvelliğe dayanak yapılmaktadır. İşte bu nedenle bazı şovenistler gerçek Kartvel Hıristiyan olur demektedir. Aslında kelimeye yüklenen gerçek anlamı ifade etmektedir. Kartvel deyimine yüklenen bu anlamlarda Ortodoks Kilisesi başroldedir. Bu kimliğin oluşumundan özel bir rolü vardır. Nitekim bu nedenle Gürcistan Anayasasında, kimliğin oluşumdaki katkısı belirtilerek Kilisenin özel yeri vurgulanır. İşte bu nedenle Kartvel=Hıristiyandır! Müslüman olursa ne diyeceğiz? Vatandaşlık olarak ele aldığımızda zaten bir problem yok, elbette Müslüman bir Kartvel vatandaşı olabilir ki zaten var, Acarlar, Azeriler böyledir. Diğerleri de olabilir. Yani bu anlamıyla Müslüman Kartvel olabilir. Fakat sosyolojik olarak, diğer anlamlarıyla Müslüman olma, Hıristiyanlığa dayandırılan Kartvellikten ayrılmadır, sapmadır. Günümüzde Acarların en önemli farklılıklarından biri de Müslüman olmalarıdır. Bu nedenle Kilise oraya yönelik yoğun bir Hıristiyanlaştırma faaliyetlerinde bulunmaktadır ve Devlet de bunu desteklemektedir. Türkiye yönelik Kartvelist propaganda, elbette buradaki insanlara vatandaşlık anlamıyla Kartvelliği servis etmiyor (gerçi o da servis edildi, çifte vatandaşlık adı altında). Asıl propaganda kavrama tarihsel, dinsel, ırksal olarak verilen anlam yönüyledir. Bu yönüyle de karşılarına Müslüman olma ve Acar kabilesi çıkmaktadır! İşte sırf bunu aşmak için Müslümanlıktan öncesine gidiliyor (veya zorla Müslüman olma vs. iftiraları kullanılıyor) ve Acar kabilesi inkar edilmek isteniyor! Bundan daha açık olarak herhalde mesele ifade edilemez.
“Memlekete hizmette yarışalım. Devletin Sosyal Devlet Olmasında Yarışalım, Demokrasi, İnsan Hakları ve İnanç Hürriyetinde Yarışalım. Gereksiz Tek Tip- Tek Irk Peşinde koşarak ve gereksiz polemiklerde tartışarak değil. Bırakalım herkes kendi milliyetine sahip çıksın, Bırakalım Kültürler ve Diller yaşasın, onlar bize emanet verilen mirasımızdır. Boş Hamaset Sloganlarının ne memlekete ne de bize bir faydası var. Kime faydası var? Bu tür marjinalleri tetikçi olarak kullananlara faydası var.”
Bu söylediklerinize inanarak söylüyorsanız ne güzel, aynen katılıyorum. Ancak ne yazık ki birçok yerde ve zamanda değişik sloganlar görüyorum, Kilisenin marjinal dinsel görüşlerinin veya marjinal Kartvellerin ırksal görüşlerinin tetikçiliği, militanlığı yapılıyor. Evet bunların hiç kimseye, hele Gürcistan’a hiçbir faydası yok, aksine zararı çok ama çok!
--------------------
Ali Arslan