Değerli gurci kardeşim, görüşlerin ilginç, ancak bazı genellemeleri ve yaklaşımları kişisel olarak doğru bulmadığımı belirtmeliyim. Sırayla gidelim.
"Gürcüce öğretince diğer dilleri öğrenmede zorlanırlar mı" İmkansız olmasa bile elbetteki iki dili birden, aynı kalitede kavramak zordur. Bu sadece gürcüceye ilişkin bir durum da değildir. Ülkemizde İstanbul Türkçesi ön plandadır ve örnektir, ya da okullarda öğretilen Türkçe esastır. Biliyoruz ki Anadolunun çeşitli yerlerinde konuşulan Türkçe ile bu Türkçe arasında önemli bazı vurgu, hatta ifade farklılıkları vardır. Dolayısıyla Anadoludaki bu Türkçeyle büyüyen bir çocuğun dahi İstanbul Türkçesine alışması ya da okulda resmi olarak öğretilen Türkçeye uyum sağlaması belli bir süreci gerektirir. Eğer bu çocuk etnik dilleri konuşuyorsa uyum sürecinin önemi daha iyi anlaşılır. Ancak doğu ve güneydoğu anadolunun aksine karadeniz bölgesinde bu uyumunun çok daha kolay ve hızlı olduğu açıktır. Elbette bunda eğitim düzeyi ve diğer bazı sebepler rol oynamaktadır. Bütün bunlar etnik diller öğrenilmesin anlamında değildir.
Ailelerin Gürcüce öğretmesinden, buna ilişkin kurallardan söz ediyorsunuz. Hiçbir ailede bir eğitim anlayışıyla böyle birşeyin yapıldığını sanmıyorum. Aile içerisinde veya çevrede Gürcüce konuşuluyorsa çocuk da bunu iletişim kurmanın doğal bir yolu olarak öğrenmektedir. Ancak dediğiniz de doğrudur. Nadir de olsa bazı ailelerde, bazı endişelerle ya da etnik kimliğe önem vermediğinden (kendileri de zaten konuşmadıklarından) çocukların gürcüce konuşması söz konusu olmamaktadır. Ancak bunu genellemek doğru değildir. Dolayısıyla en çok gürcü anne babalar endişe ediyor, korkuyor "genellemesi" çok da haklı değildir.
Ayrıca Avrupa, diaspora? karşılaştırmasının ülkemiz açısından bir değeri yoktur. Ülkemizden Avrupaya giden gürcü kökenli bir nüfus bulunmamaktadır, ülkemiz de bir diaspora değildir. Dolayısıyla Avrupa ile ordaki ailelerle ilgili örnekleriniz ancak Gürcistan için bir anlam taşıyabilir.
Dil ile etnik kimlik orantısı kısmen doğru olsa da verdiğiniz örnek, özellikle sorulan soru yönüyle yanlıştır. Yetmişli yılların ortalarını bilmiyorum, o kadar yaşlı değilim (Sol üstteki bilgilerinizde yaşınız 26 olarak gözüküyor, herhalde 80 li yılların ortaları demek istediniz) ama bugün de olsa o yaşlardaki veya yaş önemli değil belli kaygıları olmayan bir kişiye sorduğunuzda verilecek cevap, gürcüce konuşsa da aynı cevaptır. Ancak etnik yöne inildiğinde verilecek cevap değişir. Örneğinizde de ikinci soru bu niteliktedir. Etnik bakımından elbette dil öne çıkacaktır. Bu yönüyle çocuğun davranışı bence de örnektir.
Ayrıca gürcü olduğunu söylediğiniz bir babanın, kendi oğlunun gürcü olmasından gururlanması da gariptir...
--------------------
Ali Arslan