Acaristan Özerk Cumhuriyeti’nin resmi sitesinde, 4 Haziran 2009 yayınlanan habere göre, Khulo’da Acaristan Hükümet Başkanı, Meclis Üyeleri ve Skhalta Piskoposluğundan Piskopos Spiridon ve diğer resmi yetkililerin katıldığı bir halk festivali yapıldı.

Bu kapsamda Bako Köyü’ndeki bir devlet okuluna, bir halk figürü olan ve bu köyde başı kesilen Selim Hamşioğlu’nun adının verildiği ve yerel halk ve Batum’dan gelen misafirlerin, Selim Hamşioğlu’nun anıtında saygı için toplandıkları belirtildi.

Aynı konuya ilişkin bir başka haber ise, 9 Haziran 2009’da Gürcistan Parlamentosu’nun resmi sitesinde, “Khulo’daki Okula Ulusal Kahramanın İsmi Verildi” başlığıyla yer aldı. Haberde, Khulo bölgesindeki Bako köyünde bulunan devlet okuluna, ulusal kahraman Selim Hamşioğlu’nun isminin verildiği belirtildikten sonra, Selim Hamşioğlu’nun, Acaristan bölgesindeki güçlü soyadların birinin temsilcisi olduğu, Osmanlı İmparatorluğu’nda büyük bir otoriteye sahip bulunduğu, 1802’de Rusya-Osmanlı İlişkileri Bakanı (Paşası) görevine atandığı, daha sonra Osmanlı sınırları içindeki güney batı Gürcistan’ın, kendi anavatanına katılması için mücadele ettiği ve 3 Haziran 1815’te başının kesilerek idam edildiği ifade ediliyor. Haberde ayrıca Selimoba’nın Khulo bölgesinde her yıl kutlandığı da vurgulanıyor.

Haberde kutlamaya katılan Meclis Başkan Vekili Anzor Bolkvadze’nin “İki yüzyıl geçtikten sonra Khulo bölgesindekilerin, anavatanı için kendini feda eden kahramanın ismini hatırlamasından gurur duyuyorum” şeklindeki sözlerine de yer veriliyor.

Kaynaklar: http://www.adjara.gov.ge/eng/index.php?page=show&id=1232

http://www.parliament.ge/index.php?lang_id=ENG&sec_id=1323&info_id=23595

HABER & KRİTİK: Haberlerdeki ifadeler doğru kabul edilirse, bir Osmanlı Paşası olan ve siyasi ve diğer sebeplerle idam edilen Selim Hamşioğlu adına anıt yapılması, festival düzenlenmesi, okula adının verilmesi ve özellikle festivale piskoposun ilgi göstermesi son derece düşündürücüdür. Tüm bu girişimlerin masum bir anma olmadığı, aksine Osmanlı-Türk düşmanlığı uğruna her fırsatı değerlendiren kirli Kartvelist propagandanın izlerinin bulunduğu açıktır. Buradaki hedef de Osmanlı-Türk halkının diasporası olan yerel Müslüman halka yönelik psikolojik harekâttır.