Acaristan Hükümet Başkanı, 7 Nisan’da Tiflis’te, merkezi hükümetin kabine toplantısında yaptığı konuşmada, beklenmedik bir şekilde merkezi hükümete ve özellikle maliye bakanına, Acaristan’da işsizliğe sebep olmaları nedeniyle çıkıştı.  

Kameralara açık bir şekilde yapılan ve televizyonda da yayınlanan kabine toplantısında Acar lider Levan Varşalomidze, yerel halk olarak Acarlara, yabancılara ve bölge dışından olanlara göre daha fazla iş imkânının sağlanması konusunda Tiflis’i sıkıştırdı.  

Varşalomidze, “Bölgesel hükümetin başkanı olarak bu durum benim için kabul edilemez. Acaristan’da yetenekli birçok insan vardır. Bunların çoğu alanında uzman, çalışkan ve devlet dairelerinde ve memuriyetinde birçok tecrübeye sahiptir. Fakat resmi dairelerde onlara hiç yer verilmemektedir, en düşük memuriyet olarak temizlikçilikte bile” diye konuştu.

Varşalomidze Sarp gümrük noktasını örnek vererek, gümrükte çalışanların dörtte birinin (250 kişiden 60’ının) yerel halktan olmadığını ve Sarp’ta oturan bir kişinin, gümrükte temizlikçi bile olamadığını söyledi. Bunun üzerine Maliye Bakanı, gümrükte 360 kişinin çalıştığını, sadece 14’ünün Tiflis’li olduğunu belirtti. Varşalomidze ise cevaben sayıları tekrar kontrol etmesi gerektiğini söyledi.   

Kısa bir süre Gürcistan demiryollarının başkanlığını da yapmış olan Varşalomidze, yatırım kanunlarının “çalışanların yüzde 70-75’inin yerel halktan olmasını” gerektirdiğini belirtti ve şöyle devam etti: “Bölgede tüm yatırımların yapılmasına, otellerin inşa edilmesine, yeni sanayi binalarının açılmasına rağmen yoksulluk ve işsizlik temel problemler olarak durmaktadır. Umuyorum ki hükümet derhal bu problemi çözer”.

Varşalomidze doğrudan Maliye Bakanı Nika Gilavuri’ye sitemde bulunarak, Maliye Bakanlığının, İç İşleri Bakanlığı’nın yaptığı gibi, Acaristan’daki dairelerinde niçin yerel halkı çalıştıramadığını sordu.

Gilavuri coğrafi kayırmacılığı reddederek, Maliye Bakanlığı’nın iş vermesinin, uzmanlığa dayalı olduğu ifade etti.

Acaristan Yüksek Meclisi’ndeki muhalefet üyelerden biri, özerk cumhuriyet başkanının, yasal sorunlara dikkat çektiğini, fakat zamanlamasının şüphe doğurduğunu söyledi. 

Yüksek Meclisin Cumhuriyetçi üyesi Tamaz Berdidze, “Tüm talimatlar Tiflis’ten geliyor. Acaristan’daki yerel hükümetler, belediyeler ve diğer daireler kendi fonksiyonlarını yitirdi. Fakat Varşalomidze bunu, göreve geldikten dört yıl sonra hatırladı. Bunlar bir şey değil, sadece onun seçim kampanyası” şeklinde konuştu.

Acaristan hükümet başkanı, Gürcistan devlet başkanınca dört yıl süreyle atanıyor; Varşalomidze bu yıl tekrar atanmaya hazır.

Kaynak: messenger.com.ge, civil.ge, adjara.gov.ge, rustavi2.com

Haber & Kritik: Acaristan Hükümet Başkanının eleştirileri, amacı ne olursa olsun, bölgenin özerkliği bakımından yerindedir. Bölge halkının özerkliğini ve bu kapsamda kimliğini koruyabilmesinin temel şartı, ekonomik bakımından güçlü veya en azından kendi kendine yetebilecek düzeyde olmasıdır.

Hükümet Başkanının konuyla ilgili taleplerinin “coğrafi kayırmacılık” olarak nitelendirilmesi doğru olmayıp, aksine bu talep özerkliğin bir gereğidir. Özerkliğin anlamı, özerk yönetime tabi bölge halkının daha fazla gözetilmesi demektir ve özerk yönetimin varlık sebebi de bunu sağlamaktır. Yeterli uzmanlığa sahip olduğu halde Acarların resmi dairelerde çalıştırılmamalarını, bölge halkına güvensizliğin, anayasal özerkliği fiilen işlevsizleştirici-merkeziyetçi anlayışın bir yansıması olarak değerlendirmek mümkündür.

Diğer taraftan bölge halkının özel sektörde de yeterli iş imkânlarına sahip olmadığı yönünde eleştiriler mevcuttur. Özellikle ülkemizden bölgeye birçok özel sektör yatırımı (otel, havaalanı, mağaza, lokanta vs) yapılmış, dolayısıyla geniş iş imkânları ortaya çıkmıştır. Ancak bu işyerlerinde yerel halka yeterince iş verilmediği, çoğu Türkiye’den ve hatta Gürcistan’ın diğer bölgelerinden olan kişilerin çalıştırıldığı ileri sürülmektedir. Bu konuda yatırımcılarımızın bilinçlendirilmesi ve istihdamda Müslüman Acar halkın gözetilmesi, hem yatırımlarının bölge halkınca daha fazla sahiplenilmesine hem de ülkemizin de tarafı olduğu uluslararası antlaşmalarla güvence altına alınan özerkliğin fiilen hayata geçmesine katkı sağlayacaktır.