Ana sayfa

Kültür&Edebiyat

Düşünce&Yorum

Haber&Kritik

Linkler

Sizden Gelenler

Ziyaretçi Defteri

Müzik

Forum

Dosyalar

Video

Üyeler

English qarTuli

İletişim
Bugün : 17 Mayıs 2024   
 
 
Forumdaki Son cevaplar : Anayasalara Göre Türk Kavramı..(admin) Gürcü Kavramı..(-) Tarihi ve Sosyolojik Olarak Türk Kavramı..(-) Lozan Andlaşmasına Göre Azınlık ve Türk ..(admin) Yeni Osmanlıcılık ve Acaristan..(-) Cami-Kilise Onarım Anlaşması ve Kartvel ..(-) Sarı Gelin, Gürcü Kralının Kızı..(-) Artvinin Rus, İngiliz ve Kartvel İşgalin..(artvinli) E Harfi..(-) D Harfi..(-)
Giris Yapınız veya Hala üye değil misiniz ?
Menü
Gamarcoba.Com
    Hakkımızda

Kültür&Edebiyat
    Hikaye-Masal
    Fabl
    Mani-Tekerleme
    Dinsel Materyaller
    Yemek Tarifleri
    Diğer Materyaller
    Acarca (Açh'aruli)

Düşünce&Yorum
    Site Yazarları
    Konuk Yazarlar
    Alıntı Yazılar
    Kaynak Yazılar
    Kitap-Dergi

Haber&Kritik
    Yurttan Haberler
    Gürcistan Haberleri
    Acaristan Haberleri

Linkler
    Türkçe Siteler
    İngilizce Siteler

Görüşleriniz
    Sizden Gelenler
    Ziyaretçi Defteri

Müzik
    Enstrümantal
    Karadeniz-Artvin
    Gürcüce
    Gürcüce İlahi

Forum
    Tartışmalar

Diğer Diller
    English
    qarTuli



İstatistikler

(Doğum Günü)

hunter
koylu
Nice yıllara..


(Üyelik Sistemi)

Son üyemiz : gurcuu
Bugün : 0
Dün : 0
Onay bekleyen : 0
Toplam üye : 1182

(Kimler Bağlı)

 Bağlı üye yok..

(Sitede aktif)

Üye : 0
Misafir : 4
Toplam : 4

(Bilgileriniz)

Port : 2305
Ip No : 3.145.46.18
Sistem : ClaudeBot/1.0
Tarayıcınız : compatible
Bugün :
Saat :

(Site sayacı)

» Tekil Sayaç
Tekil : 210
Çoğul : 210
Toplam : 420
» Çoğul Sayaç
Bugün : 3908320
Dün : 3949543
Genel : 7857495

» Acaristan ve Bilinmeyen Bir Garantörlük!

Yazar: Veysel ÇİMAN

13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Anlaşmasının 58. maddesine göre söz konusu bölge Rusya'ya bağlı olan Gürcistan'a terk edilmiştir. Ancak Mart 1918 tarihli Brest- Litowsk Anlaşmasının 3. ve 4. maddeleri gereği Türkiye'ye geri verilmiştir. 1921 yılına gelindiğinde ise 1. dünya savaşından yenik çıkmış Osmanlı devletinde işgalcilere karşı ulusal bağımsızlık mücadelesine başlayan Millet Meclisi Misak-ı Milliyi kabul ederek bugünkü Acarsitan'ı oluşturan Batum'u ulusun bir parçası olarak görmüştür. Fakat milli mücadele için gerekli siyasi, parasal ve askeri desteğin alınabilmesi için yeni yeni iyileşmeye başlayan Türk-Rus ilişkilerinde Moskova Antlaşması için masaya oturulduğunda Rus tarafı Batum’un Gürcistan’a bağlanması gerektiğini belirttiğinde TBMM Moskova Antlaşması’nın ikinci maddesinde ve Kars Antlaşması’nın 6. maddesinde Batum’daki egemenliğin ancak “Batum livasındaki halkın, her topluluğun kültürel ve dinsel haklarını sağlayacak ve bu halkın isteklerine uygun bir tarım toprakları rejimi kurma olanağına sahip olacak bir biçimde geniş bir yönetimsel özerkliğe kavuşturulması” şartının kabul edilmesiyle Batum’un Gürcistan’a bırakılmasını onaylamıştır.

 

Söz konusu maddenin görüşülmesinde Türk heyeti, metinde geçen “topluluk” kelimesine de değinerek bunun dini ve milli topluluk olduğunu açıklamıştı. Demek ki, Türkiye, bölgede doğabilecek dini ve milli çatışmaları önleyerek dostluk ve barışı sağlamak için halkın azınlığını oluşturan gayri Müslimlerin ve diğer milletlerin de dinsel ve kültürel haklarının tanınmasını istemişti. Bu açıklamaların ışığında, sözü geçen Anlaşmalarda yer alan Türkiye’nin Acaristan’ı Gürcistan’a bırakmasının karşılığı olarak koyduğu şartlar, aşağıdaki gibi yorumlanabilir:

 

a. Acarlılara, Osmanlı döneminde Türklerden benimsedikleri ve bunları etnografik bir grup haline getirip esas Gürcülerden ayırt eden İslam dini ve Türk kültürünü koruyan bireysel haklar, ayrıca isteklerine uygun bir tarım toprakları rejimi kurma hakkı tanınacaktır;

 

b. Bu haklar, bölgede dostluk ve barışı sağlamak üzere Gayri Müslimlere de tanınacaktır;

 

c. Bu hakları sağlamak üzere bir etnografik grup olarak burada yaşayan Acara halkı, kolektif bir hak olan siyasi özerklik hakkına sahip olup bir özerklik kuracaktır.

 

Hukuki anlamda 1978 SSCB anayasasıyla da özerkliği vurgulanan Acaristan, fiili olarak SSCB'nin uygulamış olduğu tek bir millet yaratma politikaları altında ezilmiş, dini ve kültürel değerlerini tam olarak geliştirememiştir. 1991 yılında SSCB'nin dağılmasıyla tam olarak özerk yapısından doğan haklarını SSCB dönemine nazaran daha çok kullanmaya başlamıştır. Bunda en büyük etken ise Gürcistan iç karışıklıklarla uğraşırken Acaristan’da diktatörlüğe yaklaşan bir yönetim anlayışıyla Acaristan’ı yöneten Aslan Abaşidze Acaristan’ı bu kargaşa ortamından uzak tutmuştur.

 

Acaristan özerk yönetimi, merkezî hükümetin yetki alanına giren pek çok konuda bağımsız kararlar alarak, görev alanını genişletmiştir. Örneğin, Abaşidze gümrük, savcılık gibi kurumlara ilişkin yapmış olduğu düzenlemelerle bu kurumları kendi denetimi altına almıştı. Bir taraftan idarî olarak güçlenirken, diğer taraftan da özellikle gümrüklerin denetimini ele geçirerek malî olarak da güçlenmişti. 1989 yılından itibaren faaliyet gösteren Sarp sınır kapısı, Batum’un liman kenti olması ve yüzyılın başından beri var olan Bakü-Batum petrol boru hattı, Batum’dan Bakü’ye ve Erivan’a kadar uzanan demiryolları Acaristan’a önemli parasal kazanımlar sağlamıştı.

 

Gürcistan’a göre işler bir sanayisi, Bakü-Batum petrol hattının Karadeniz’e açılan bir limanı olması ve gümrük gelirlerinin merkeze tam olarak aktarılamaması elbette ister istemez Batum’u Gürcistan’ın siyasi karışıklıklarından uzak tutmuştur. Siyasi bunalımlarını Rus yanlısı yönetimle atlatan Gürcistan, Acaristan’la ilişkilerini gül devrimine kadar Acaristan’ın özerkliği aşan uygulamalarına rağmen iyi bir şekilde geçirmiştir. Ancak bu sürece eklenen iki önemli olgu bölgede tarihi akışı değiştirmiştir. Bunlardan biri ABD’nin bölgeye diret olarak el atması ve Acaristan’da uygulanan Müslüman karşıtı misyonerlik faaliyetleridir.

 

1991 yılında SSCB’nin dağılması ile ABD’nin bölgedeki petrol politikası ikincil olmaktan çıkmış ve politikası petrol yollarının kontrolüne dönüşmüştür. Bu bağlamda öncelikle ABD ile stratejik ortak durumunda olan Türkiye, bu politikanın aktif öğesi haline getirilmek istenmiştir. Yüzü batıya dönük, NATO üyesi ve Müslüman bir devlet olan, Kafkasya ve Orta Asya ile kültürel bağları bulunan bir Türkiye’ye Hazar havzasından taşınacak petrol yollarının kontrolünü vermek, elbette ki o gün için uygulanacak en iyi politikalardan biriydi.

 

Ancak Türkiye’nin Türki cumhuriyetlerle bağlanması tezi, Türkiye’nin bu politikadan -Bakü-  Tiflis-Ceyhan boru hattının gerçekleşmesinin hemen ardından- dışlanmasıyla sonuçlanmıştır. Bugün “Karadeniz Diyalog ve Ortaklık Forumu”na rakip olan “Demokratik Seçenek Topluluğu” (The Community of Democratic Choice-CDC), “Daha Geniş Avrupa” (Wider Europe-Neighbourhood: A New Framework for Relations with our Eastern and Southern Neighbours) gibi program ve birliktelikleri takip ettiğimizde Türkiye’nin Karadeniz ve Kafkasya’nın yeniden düzenlenmesinde bir politika üretemediğini, daha doğrusu bu gibi süreçlere yaklaştırılmadığını, bölgede Türkiye ve ABD’nin politikalarının birbirinden ayrıldığını söyleyebiliriz. Günümüzdeki uluslararası panaromaya genel bir bakışla bunun Acaristan üzerindeki yansımasını şöyle özetleyebiliriz: SSCB’nin dağılmasıyla Acaristan her ne kadar Gürcistan’ın siyasi bunalımlarından uzak kaldıysa da Acaristan’ın Rus yanlısı politikası etkisini Acarlar üzerinde Hıristiyan misyonerlik faaliyetleriyle göstermiştir. Müslüman aileden gelmiş olmasına bakmayarak Hıristiyanlığı seçmiş Aslan Abaşidze, bölgedeki yoğun misyonerlik faaliyetlerini himaye etmekte, Batum’daki caminin minaresinden ezan okunmasını yasaklamakta (Abaşidze’nin kaçmasıyla birlikte, 12 yıl aradan sonra ilk kez Batum Camii’nde 7 Mayıs 2004 Cuma günü ezan hoparlörlerle okunmuştur). Gürcistan’da Gül Devriminin yapılması, ABD yanlısı bir hükümeti Gürcistan’ın başına geçirip Acaristan’la olan ilişkilerin bir krize yönelmesi durumunda dahi Gürcistan, Müslüman Acar halkının dini ve kültürel değerlerinin yok sayılması ve halkın Hıristiyanlaştırılması faaliyetlerine göz yummuş, Acaristan Başkanı Abaşidze’nin Rusya tarafından yönetimden el çektirilmesi durumunda bile yerine geçen ABD yanlısı Acaristan yönetimi, Saakaşvili ile birlikte Müslüman halkı Hıristiyanlaştırma politikalarını Türkiye’nin Kars Antlaşması’ndan doğan garantörlük haklarına rağmen gerçekleştirmektedir. Okullarda Hıristiyan din eğitiminin ders olarak konulması, Müslüman adların Hıristiyan adlarla değiştirilmesi, Hıristiyanlığın Müslüman gençliğe “modern” olarak sunulması, Müslümanlıktan Hıristiyanlığa geçen yoksul ailelere 3000 dolar gibi yüksek yardımların yapılması, Sarp Hudut Kapısı’ndan Acara Özerk Cumhuriyeti’ne giriş yaptıktan sonra Batum’a kadar olan karayolu üzerinde 10 kilometrelik mesafelerle krom nikelden yapılmış haç işaretleri konulması ve bunlara Saakaşvili'nin Gürcistan’ın “çatışmaların çözümünden sorumlu Gürcistan devlet bakanı” Giorgi Haindrava’nın demeçleri, Türkiye’nin Kıbrıs’ta yaşadığı sorun yumağının aynısıyla karşı karşıya olduğunu söylenebiliriz.

 

Ancak bu konuda Türkiye’nin sessiz kalması ya da perde arkasında bırakılması Kıbrıs örneğinde olduğu gibi uluslararası hukuktan doğan haklarının zedelenmesi sonucunu doğuracaktır ki bu haklar stratejik ortaklık adına dahi vazgeçilecek haklar değildir. Türkiye Kıbrıs meselesinde garantörlükten AB süreci adına, adada işgalci konumuna gelen bir ülke olmuşken, Batum gibi Misak-ı Milli sınırları içindeki bir şehir için sessiz kalması, insan hakları kavramının ucu bucağı olmayan noktalara çekilebildiği Kafkasya’nın günümüz coğrafyasında, ağır temel insan hakları ihlallerine göz yumması ya da bunu Gürcistan’ın bir iç meselesi sayması Türk Dış Politikasıyla ne kadar bağdaşır?

 

http://www.dispolitikamerkezi.com/pdf/dpm_analiz.pdf


 Yazan : admin | Okunma : 2388 | Yorum ( 0 )

Üyelik
Kullanıcı Adı :
 
Şifre :
 
Hatırla :
 

 


 Yeni Kayıt !
   Şifremi Unuttum !


 
    Ali Arslan

Kartvelliğin Hıristiyanlıkla İlişkisi


    Deniz Mirza  

Neden Gamarcoba?




Yeni 5 yazı
Müslüman Türk Ülkesi Acaristan
Gürcüler, Zanlar ve Svanlar
Legal Status of Religious Confessions in Georgia
Was Turkey preparing to occupy Adjara?
The Great Game: Turkey and Russia in the Caucasus

Hit 5 dosya
Gürcüce (Kartça)-Türkçe Sözlük
Hz. İsa ve Efraim-Yol Arkadaşı (Gürcüce Çizgi Film)
Çağrı Filmi (Gürcüce)-1
İngilizce - Gürcüce (Kartça) Sözlük
Ömer Muhtar Filmi (Gürcüce)-1

Kayan Yazı
* Blavi katsi kal dakeps (Aptal adam, karısını över)

* Leke iav da tsotshali iav (Korkak ol da hayatta kal)

* Miçvevli cirits kaya (Alışılmış maraz da iyidir)

* Sahlşi gazdil hobos har ar vetvit (Evde büyümüş danaya tosun demeyiz)

* Tav dağebuli, kud gağriyelebuli (Başı eğik, kuyruğu dik)


Mini Player

[ Yeni pencere aç ]


Ana Sayfa
Haberler
Dosyalar
Yazılar
Flashlar
Resimler
MP3
Videolar
Linkler
Sohbet
Z. Defteri

2004 © Copyright GAMARCOBA.COM
< Teşekkür WeBCaKaLi.AspSitem 1.8 >